9 sınıf hücre konu anlatımı
Birhücre izotonik bir ortama konursa hiçbir değişikliğe uğramaz. OSMATİK BASINÇ Hücre içerisindeki çözünmüş maddenin hücre zarına yaptığı basınçtır.Yada (etki=tepkiye göre)hücre dışındaki suyun yoğunluk farkından dolayı hücre içerisine girmek için zarlara yaptığı basınçtır. Çözünmüş madde miktarı (hücrenin yoğunluğu) arttıkça osmatik basınç artar.
musik tradisional yang menggunakan lirik bernuansa islami. Hücre konusu, TYT ve AYT Biyoloji için önemli bir konu. Her sene mutlaka soru geliyor. İlk konulardan biri olması sebebiyle, diğer konular için de bir temel oluşturuyor. Bu konunun daha iyi oturması için öncesinde Canlıların Temel Bileşenleri konusunu tekrar edebilirsin. Bilgileri öğrendikten sonra soru çözmeye başladığında bu konunun sana çok kolay geleceğine eminiz! Kunduz eğitmenlerimizden Tıp Fakültesi öğrencisi Oğuzhan, Hücre Yapısı ve Organelleri Konu Anlatımı yaparak mutlaka görmen gereken örnek soruları seçti! Şimdi birlikte bu konuyu keşfedelim! HÜCRE HÜCRE KONU ANLATIMI Hücre Konu Anlatımı Hücreler ile ilgili ilk çalışmalar gözlük camlarından üretilmiş basit bir mikroskopla 1665 yılında Robert Hook tarafından yapılmıştır. Hook şişe mantarlarından elde ettiği ince kesitleri bu basit mikroskop altında incelediğinde küçük odacıklar gördü ve bu odacıklara hücre anlamına gelen cellula adını verdi. Daha sonraki yıllarda Leeuwnhoek yaptığı mikroskopta kirli sularda bazı hareketli mikroorganizmalar gördü. Mahlas Scleiden ve Teoder Schwan 1838-1839 yıllarında yaptıkları mikroskobik incelemelerde bitki ve hayvan hücrelerini gördüler. Bu gözlem hücre teorisinin ilk doğuşu olmuştur. Daha sonra teori Brown’in hücre çekirdeğini bulması ve Rudolf Virşov’un hücrelerin önceki hücrelerden oluştuğunu açıklamasıyla bugünkü şeklini aldı. Hücre Nedir ve Hücre Teorisi Hücre canlının temel, yapısal ve işlevsel canlılar, bir ya da daha fazla hücreden hücreler, var olan hücrelerin bölünmesi sonucu mey-dana kalıtım maddesi içerir ve bunu bölünerek yavru hücrelere metabolik olaylar hücreler içinde gerçekleşir. Hücrenin Yapısı ve Özellikleri Canlılarda iki çeşit hücre bulunur. Bunlara prokaryot hücre ve ökaryot hücre denir. Prokaryot HücreZarla çevrili çekirdekleri ve zarlı organelleri Endoplazmik retikulum, golgi, lizozom, koful, mitokondri ve plastitler çeperi, hücre zarı, sitoplazma, ribozom ve nükleik asitleri DNA ve RNA ve arkeler prokaryot yapıya sahiptir. Ökaryot HücreZarla çevrili çekirdekleri, zarlı ve zarsız gerekli tüm organelleri, hücre zarı ve sitoplazmaya mantarlar, bitkiler ve hayvanlar ökaryot yapıya sahiptir. Ökaryot bir hücre; hücre zarı, sitoplazma ve organeller ve çekirdek üç kısımda incelenir. A HÜCRE ZARI Hücre zarı; hücreyi dış ortamdan ayıran, canlı, esnek, ince, seçici geçirgen bir yapıdır. Hücreye şekil zarının yapısında en fazla protein sonra yağ ve en az karbonhidrat bulunmaktadır. Hücre zarındaki lipitler çoğunlukla fosfolipit korur, sarar ve dağılmasını zarının yapısını açıklayan görüşe akıcı-mozaik zar modeli denilmektedir. Bu modele göre zarın yapısında iki sıra lipit tabakası bulunur. Lipit tabakası sürekli hareket halindedir ve akıcı bir durumdadır. Zardaki protein molekülleri lipit tabakasının arasına gömülüdür ya da yüzeyinde bulunur. İç proteinlerin çoğu zarın iki yanında açık kısımlar bulunacak biçimde lipit tabakayı bir baştan bir başa geçerek kanalları oluşturur. Bu proteinler zardan madde geçişinde rol alır. Hücre zarından oluşan yapılar 1Mikrovillus Hücre zarının dışarı doğru oluşturduğu parmak şeklindeki mikroskobik çıkıntılardır. Besinlerin emilim yüzeyini artırır. İnce bağırsaklarda bulunur. 2Yalancı ayak Hücrenin geçici olarak oluşturduğu sitoplazmik uzantılardır. Hareketi ve besin almasını sağlar. Amip ve akyuvarlarda görülür. 3Besin Kofulu Hücre zarında porlardan geçemeyecek büyüklükteki maddelerin hücreye alınmasıyla oluşan yapılardır. 4Sil Tek hücrelilerde hareketi sağlar, çok hücrelilerde ise ortamı hareketlendirir. 5Kamçı Hücrenin hareketini sağlar. Hücre Duvarı Bitki ve mantar hücreleri ile prokaryot canlıların hücre zarının dış kısmında koruyucu bir duvar duvar bakterilerde peptidoglikandan, arkelerde pseudopeptidoglikandan, bitkilerde selülozdan, mantarlarda ise kitinden dış ve iç etkilere karşı koruyan duvar, cansızdır ve üzerindeki geçitler sayesinde tam geçirgendir. B ÇEKİRDEK Çekirdek; canlıya ait kalıtsal bilginin depolandığı, hücrenin büyüme, onarım gibi hayatsal faaliyetleri ile bölünmenin kontrol edildiği yapıdır. Çekirdek, bölünmeyle oluşan yavru hücrelere kalıtsal bilginin aktarılmasından da sorumludur. Hücre çekirdeği; çekirdek zarı, çekirdek sıvısı, çekirdekçik ve kalıtım materyali kromatin olmak üzere dört kısımda incelenir. 1. Çekirdek Zarı Hücre zarı ile aynı özelliklere çekirdeğe şekil ve direnç zarından farklı olarak çift katlı zarla zarı, endoplazmik retikulum tarafından oluşturulur ve çekirdek sıvısı ile sitoplazmayı birbirinden zarının üzerinde açılıp kapanma yeteneğine sahip ribozomların büyük ve küçük alt birimlerinin de geçebileceği büyüklükte porlar vardır. Bu porlar, çekirdek sıvısı ile sitoplazma arasında madde alışverişine imkân sağlar. 2. Çekirdek Sıvısı Çekirdeğin içini dolduran sitoplazmadan daha fazladır. 3. Çekirdekçik Çekirdekçik DNA, RNA ve proteinden bir yapı olan çekirdekçikte rRNA’lar ile proteinler birleştirilerek ribozomların büyük ve küçük alt birimleri sentezlenir. 4. Kalıtım Materyali Ökaryot hücrelerin çekirdek DNA’sı, özel proteinlere sarılı hâlde asit ve proteinden meydana gelen bu genetik materyale kromatin adı bir hücrenin çekirdeğindeki genetik materyal kromatinler hâlinde bulunur. C SİTOPLAZMA VE ORGANELLER Sitoplazma Hücre zarı ile çekirdek zarının arasını dolduran yarı akışkan kolloidal organeller ve bunların içinde yer aldığı koyu kıvamlı sıvı kısımdan oluşur. Yapısının büyük bölümü bir yapı olan sitoplazma içinde bulundurduğu enzimler yardımıyla bir çok metabolik olayın gerçekleşmesini sağlar. Ribozom Protein moleküllerinin sentezi, hücrenin en küçük ve zarsız organelleri olan ribozomlarında ve küçük olmak üzere iki alt birimden meydana gelen ribozomlar, tüm prokaryot ve ökaryotlarda ribozomları, prokaryot ribozomlarından biraz daha hücrede ribozomlar, sitoplazmada serbest hâlde hücrelerde ribozomlar; sitoplazmada serbest hâlde, granüllü endoplazmik retikulumlar ile çekirdek zarlarının dış yüzeyinde, mitokondri ve plastitlerde sayısı salgı yapan hücrelerde daha ve proteinden oluşan ribozomlar, ökaryot hücrelerin çekirdekçiğinde sentezlenir. Endoplazmik Retikulum Hücre zarından başlayıp çekirdek zarına kadar uzanan hücre içi kanallar zarı endoplazmik retikulum zarlarının devamıdır. Endoplazmik retikulumlar hemen hemen bütün ökaryot hücrelerde endoplazmik retikulumların zarları üzerinde ribozomlar bulunabilir. Ribozom bulunduranlara granüllü endoplazmik retikulum, bulundurmayanlara granülsüz düz endoplazmik retikulum retikulumlar, hücre bölünmesi sırasında parçalanır. Bölünme tamamlandığında ise yeniden retikulum, hücreye destek olur. Hücre çekirdeğinin belirli bir bölgede sabit kalmasını, asidik-bazik tepkimelerin birbirinden ayrılmasını ve maddelerin taşınmasını endoplazmik retikulum protein sentezinin hızlı olduğu hücrelerde bol miktarda vardır. Ribozomlarda üretilen proteinlerle birlikte hücre dışına verilecek olan salgıların büyük bir kısmı granüllü endoplazmik retikulum tarafından sentezlenir ve küçük keseler içinde paketlenerek Golgi aygıtına gönderilir. Granüllü endoplazmik retikulum hücrenin zar sistemlerini yapan fabrikalar gibi endoplazmik retikulum; hücre zarı ile çoğu organelin zar yapısına katılan yağ moleküllerinin sentezinde, ilaç ve alkollerin zehirleyici etkilerinin yok edilmesinde, karaciğer hücrelerinde depolanan glikojenin glikoza parçalanmasında ve steroit yapılı bazı hormonların sentezinde görev alır. Çizgili kaslarda kasılma için gerekli olan kalsiyum iyonlarını depolar. Golgi Aygıtı Golgi aygıtı, çok sayıda yassılaşmış keseden ve küçük kofullardan meydana aygıtı protein ve yağ retikulumlarda üretilen maddelerin büyük bir kısmı Golgi aygıtında ayrıştırılır, depolanır ve aygıtı, glikoprotein ve lipoprotein gibi maddelerin üretimi ve salgılanmasından hücre içinde sindirimini yapan lizozomların oluşumunda Golgi aygıtı rol oynar. Lizozom Lizozomlar, sindirim enzimleri taşıyan, tek katlı zarla çevrili hücre hücre içi sindirim yapabilen hücrelerde fagositozla yutulan bakteri ve virüslerle yabancı maddeleri etkisiz hâle ve yaşlanmış organeller, lizozomlar tarafından yok bir etki sonucu lizozom zarı parçalanırsa enzimler sitoplazmaya dağılır ve hücre kendini sindirir. Bu olaya otoliz denir. Peroksizom Peroksizomlar, hem bitki hem de hayvan hücrelerinde bulunan, zehirli maddeleri yok eden, tek katlı zarla çevrili organeldir. Koful Tek katlı zarla çevrili bir organeldir. Genç hücrelerde kofullar daha küçüktür, yaşlandıkça koful büyür. Kofullar genel olarak besin, salgı, depo kofulları ve kontraktil kasılgan kofullar olmak üzere dört Kofulu; besinlerin endositoz yoluyla içeri alınması sonucunda oluşan keseciklere besin kofulu denir. Genellikle hücre içi sindirim yapabilen; amip, paramesyum gibi bir hücreli canlılarda ve insanların akyuvar gibi fagositoz yapabilen hücrelerinde görülür. Besin kofulundaki maddeler lizozomlardaki sindirici enzimlerle parçalanır. Meydana gelen ürünler sitoplazmaya geçer, geride kalan atıklar ekzositozla hücre dışına Kofulu; golgi aygıtında üretilen salgıların ve metabolizma sonucu meydana gelen atık maddelerin hücre dışına verilmesini sağlayan keseciklere salgı kofulu Kofulu; özellikle bitki hücrelerinde görülen bir koful çeşidi olup hayvanlarınkinde ise küçüktür. Bitkilerde zehirli maddeler, metabolizma sonucunda meydana gelen atıklar, boya maddeleri, köklerden suyla birlikte alınan tuzun fazlası, zehirli maddeler ile organik asitler yaprak hücrelerinin kofullarında biriktirilir ve sonbaharda yaprak dökümüyle bitkiden Kasılgan Koful; tatlı sularda yaşayan amip, paramesyum, öglena gibi ökaryotik tek hücreli canlılarda hücre içine giren suyun fazlası, kontraktil kofullar yardımıyla dışarı atılır. Mitokondri Mitokondri, ihtiyaç duyulan ATP’nin büyük bir kısmını oksijen kullanarak sentezleyen çift katlı zarla çevrelenmiş olup iç zar, yüzeyini genişletmek amacıyla içeriye doğru çok sayıda girinti yapmıştır. Tüp şeklindeki bu girintilere krista denir. Kristaların yüzeyinde elektronların hareketini sağlayan ve ATP sentezleyen enzimler içini dolduran sıvıya matriks denir. Matriks içinde sayıları 5-10 arasında değişen kendine özgü halka şeklinde DNA molekülleri, tüm RNA çeşitleri, ribozomlar, ATP, solunum enzimleri, solunum reaksiyonları sırasında açığa çıkan ara ürünler, su ve mineraller bulunurMitokondriler kendine özgü DNA’ları sayesinde gerektiğinde çekirdeğin kontrolünde çoğalabilir, taşıdığı ribozomlarda ihtiyaç duyduğu proteinlerin bir kısmını sentezleyebilir. Mitokondri, tüm insanlarda anasal olup yumurta ile yavruya aktarılır. Plastitler Plastitler; alg, bitki gibi ökaryot hücreli canlılarda bulunan, çift katlı zara sahip, farklı görevleri yerine getiren organeller güneş ışığı yardımıyla fotosentez renklerde pigmentler içerir. Bitkilerin çiçek, tohum ve meyvelerine renk kromoplast ve lökoplast olmak üzere üç çeşittir. aKloroplast Fotosentez tepkimelerini gerçekleştiren ve klorofil içeren, yeşil renkli plastitlerdir. Bitkilerin yaprak hücrelerinde bol miktarda bulunur. Kloroplastlar, bitkilerin yapraklarıyla atmosferden aldığı CO2’i, kökleriyle topraktan aldığı sudaki hidrojenleri ışık varlığında birleştirerek besin ve O2 üretir. Kloroplastlar, organik maddelerin sentezi için gerekli olan ATP’yi güneş enerjisini kullanarak sentezler. bKromoplast Kromoplastlar, bitkilerde yeşil dışındaki diğer renk pigmentlerini taşır. Yüksek miktarda sarı renkli, turuncu renkli ve kırmızı renkli pigmentler içerir. c Lökoplastlar Bitkilerin kök, gövde, tohum, yumru gibi kısımlarında bulunan renksiz plastitlerdir. Fotosentez sonucu üretilen glikoz molekülleri lökoplastlarda nişasta taneciklerine dönüştürülür. Sentrozom Hayvan hücrelerinin birçoğunda, çekirdeğin hemen yanında bulunan zarsız bir ve bitkilerin neredeyse tamamında sentrozom hücre bölüneceği zaman eşlenir ve bölünme sırasında kromozomların kutuplara hareketini sağlayan iğ ipliklerini mikrotübül meydana sil gibi hareketi sağlayan yapıların oluşumunda rol alır. Hücre İskeleti Sitoplazmada bulunan özel proteinlerin aralarında bağlar kurup birleşerek oluşturduğu tüpsü ve ipliksi yapılara hücre iskeleti mikrofilament, arafilament ve mikrotübül adı verilen yapılardan bölünmesinde, endositoz ve ekzositoz olaylarında, organellerin sitoplazma içinde yer değiştirmesinde, çekirdeğin ve organellerin yerinin sabitlenmesinde, sitoplazma hareketlerinde duvarının oluşumunda, hücrelerin birbirine tutunmasında, hücreler arası haberleşmede, sil ve kamçı oluşumunda, amip gibi hücrelerde yalancı ayak oluşumunda hücreye destek olur ve şeklini belirler, basınçtan dolayı ezilmesini önler. İpuçları Ribozom → Aklımıza protein sentezi gelecek. Endoplazmik retikulum → Aklımıza taşıma gelecek. Golgi → Aklımıza salgı gelecek. Lizozom → Aklımıza sindirim gelecek. Koful → Aklımıza çöp hücre dışına atılım gelecek. Besin kofulu hariç Mitokondri → Aklımıza enerji ATP üretimi gelecek. Kloroplast → Aklımıza fotosentez gelecek. Sentrozom → Aklımıza bölünmedeki iğ iplikleri gelecek. Örnek Soru Çözümü Bu konuyu tam olarak anlamak için senin de tahmin edeceğin üzere bol bol soru çözümü yapmak da çok önemli. Çünkü bilgileri öğrendikten sonra, soruların içinde nasıl yer aldığını görmen gerekiyor. Kendi kaynaklarına ek olarak MEB tarafından yayınlanan Kazanım Testlerini de çözmeni tavsiye ediyoruz. Kunduz’da şu ana kadar, bu konudan binlerce soru alanında uzman Biyoloji eğitmenleri tarafından çözüldü. Şimdi o sorulardan birkaçı senin için burada. Daha fazla Hücre sorusu ve detaylı çözümleri aşağıda! ☀️☀️☀️ Her ders için değişmeyen kilit nokta bol bol soru çözümü ile pratik yapmak. Çözemediğin sorulara yanıt bulmak istiyorsan sınava hazırlık sürecinde Kunduz hep yanında! Profesyonel eğitmenler tarafından hazırlanan Soru Çözümü, binlerce soru ve çözümden oluşan Soru Bankası hizmetlerimizden faydalanabilirsin. Uygulamada senin için hazırlanmış , tüm konuları öğrenebileceğin premium içerik ders videolarını incelemeyi unutma! Sınava hazırlanmanın en kolay yoluSınırsız video içerikler ve soru çözümleri ile sınava hazırlanÜCRETSİZ KAYDOL
Konu Anlatımı Eğitimler Yorumlar EĞİTİMLER 2015 Hücre ve Hücre Teorisi 2053 Yapısına Göre Hücre Çeşitleri 2334 Taktiklerle Soru Çözümü - Hücresel Yapı Bakımından Canlılar Yorumlar YORUM YAP yorum yapmak için giriş yapman gerektiğini unutma
HÜCRE VE HÜCRE TEORİSİHücre canlının temel canlılar hücre veya hücrelerden gözle görülemeyecek tam anlamıyla keşfi mikroskobun icadı ile yüzyılda Leuuwenhoek tarafından “ışık mikroskobu” icadı ile Robert Hooke 1665 yılında ölü mantar dokusu içinde içi boş odacıklar olduğunu görmüş ve bu odacıklara “HÜCRE” adını incelenmesinde önce ışık mikroskobu kullanılmıştır. Ancak ışık mikroskobu incelenen materyali yaklaşık olarak 1000 kat büyütebilir. Bu nedenle hücreler gözlenmiştir ama hücre içinde bulunan organeller yıllarda “elektron mikroskobu” icat edilmiştir. Elektron mikroskobunun icadı ile görüntü birkaç milyon kez TeorisiMathias Schleiden, Thedor Schwann ve Rudolph Wirchow “hücre teorisini” ortaya teorisine göre;Bütün canlılar bir veya birden çok hücreden canlıların temel, yapısal ve fonksiyonel daha önce olan bir hücrenin bölünmesi ile gelişmesi ile bu teoriye iki madde daha eklenmiştir * Hücre kalıtım materyalleri bulundurur ve ana hücrede bulunan bu materyaller yavru hücrelere de aktarılır. * Metabolik reaksiyonların gerçekleştiği yer YapısıHÜCRE ZARIBütün hücrelerde hücreyi dağılmaktan şekil verir ve hücreyi dış etkilerden zarının yapısı 1900’Iü yıllarda açıklanmaya SJ. Singer ve G. Nicholson tarafından “akıcı mozaik zar modeli” mozaik zar modelinde;Hücre zarı protein, karbonhidrat ve lipit moleküllerinden meydana çift tabakalı ve zarında bulunan lipit çeşidi Fosfolipitlerin hidrofilik suyu seven baş kısımları su ile temas ederler ancak hidrofobik suyu sevmeyen kuyruk kısımları suya temas etmez. Bu yüzden iki fosfolipit tabakası arasında su fosfolipit tabakalarının yüzeyinde veya arasında kısmen ya da tamamen gömülü olarak yüzey ve iç proteinleri olarak iki gruba proteinler zarın iki yanında, açık kısımlar bulunduracak şekilde lipit tabakalar arasında kanallar oluşturur. Bu proteinlere “kanal proteini” adı proteinleri hücrenin madde alışverişinde proteinlere bağlanarak glikoproteinleri, lipitlere bağlanarak glikolipitleri ve glikolipitlerin sayısı, dağılımı hücreden hücreye hücrelerin birbirini tanımasında, * hücre zarının seçici geçirgenliğinde, * hormonların tanınıp hücreye alınmasında görev zarı molekülleri seçer sonra geçirir. Yani seçici molekülleri geçirirken, bazılarını geçirmez. Bu sayede madde alış verişini zarından; * Küçük moleküller oksijen, sodyum gibi, * Yağda çözünen maddeler A, D, E, K vitaminleri, * Yağı çözen maddeler alkol, eter, kloroform gibi, * Nötr maddeler, * Negatif iyonlar,daha kolay canlılıklarını sürdürebilmek, metabolik faaliyetlerini devam ettirebilmek için hücre zarından sürekli olarak madde geçişi faaliyet sonucu oluşan atık maddeleri de dış ortama moleküllerin hücre zarında taşınması hücrenin ATP harcayıp harcamamasına göre pasif ve aktif taşıma olarak ikiye moleküllerin geçişi sırasında ATP moleküller hücre içine endositoz veya hücre dışına ekzositoz ve Organeller
9 sınıf hücre konu anlatımı