affeden tarafın dava hakkı yoktur
Affedentarafın dava hakkı yoktur. 3. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir. 4.
Affedentarafın dava hakkı yoktur. Görüldüğü gibi kanun, zinayı (yani aldatmayı) boşanma sebebi olarak düzenlemiş. Eşlerden birinin başka bir kişi ile hayatın olağan akışının dışına çıkacak şekilde gezmesi, samimi pozlar vermesi, aldatmaya belirti olarak kabul edilebilir. Aldatmanın var sayılması için İlle de
Affedentarafın dava hakkı yoktur”. Görüldüğü üzere, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi ile hâkim tarafından evlilik birliğinin çekilmez hâle gelip gelmediği şartını araştırmaya gerek kalmaksızın, boşanma kararı verilebilecektir. Başka bir deyişle TMK’nın 162. maddesi mutlak
affeden" metninin Reverso Context tarafından Türkçe-Almanca bağlamda çevirisi: Şüphesiz Allah, affeden, bağışlayındır.
Davayahakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.” Zina, her ne kadar kanunda özel boşanma sebebi sayılmışsa da, ispat külfetinin zinanın yaşandığını iddia eden tarafa ait olduğunu ve
musik tradisional yang menggunakan lirik bernuansa islami. Medeni Kanununda düzenlenmiş olup bir takım boşanma sebepleri sayılmıştır. Bunlardan birkaçı zina, akıl hastalığı, terk gibi sebepler olmakla birlikte davalarda en çok dayanılan sebep evlilik birliğinin temelinden sarsılması avukatı olarak kullanmakta olduğumuz asıl sebep şiddetli geçimsizlik sebebidir. Çünkü bu sebep zaten diğerlerinin hepsini kapsamaktadır. Bu nedenle bir boşanma avukatı, boşanma davasını, genelde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayandırır. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, kanunda sayılan boşanma sebepleri gerçekleşmişse bu gerçekleşen sebebin aynı zamanda evlilik birliğini temelinden sarsmış olması o sebebi düzenleyen maddede aranmıyorsa aranmaz. Md. 162 Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi buna kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışSuç işleme ve haysiyetsiz hayat sürmeTerkAkıl hastalığıEvlilik birliğinin sarsılmasıI. ZinaMADDE Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve herhâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı tarafın dava hakkı Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışMADDE Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı tarafın dava hakkı Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürmeMADDE Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası TerkV. Akıl hastalığıVI. Evlilik birliğinin sarsılmasıMADDE Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar Davası Sık Sorulan SorularAnlaşmalı Boşanma Davası Soru-CevapAnlaşmalı Boşanma Ne Kadar Sürer
1 Kasım 2019 – Medeni Hukuk4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nda boşanma sebepleri 161 ile 166. maddeler aralığında düzenlenmiştir. Medeni Kanun’un 161 ile 165. maddeleri aralığında düzenlenen; zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı özel boşanma sebeplerini oluşturmakta olup, sınırlı sayıdadırlar. Bununla birlikte; evlilik birliğinin sarsılması TMK madde 166/1-2, eşlerin anlaşması TMK madde 166/3 ve fiili ayrılık TMK madde 166/4 ise genel boşanma nedenlerini Medeni Kanun’un 161 ile 165. maddeleri aralığında düzenlenen özel boşanma sebepleri, ilgili mevzuat ve Yargıtay içtihatları kapsamında Boşanma SebepleriMedeni Kanun’da sınırlı sayıda sayılan özel boşanma sebeplerine dayanan boşanma davaları 5 maddede Zina Türk Medeni Kanunu’nun 161. Maddesinde düzenlenmiştir.“Madde 161 Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.”Kanun hükmünde de haiz olduğu üzere; zina sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında dava hakkı, boşanma sebebinin öğrenilmesinden itibaren altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle düşer. Söz konusu boşanma davalarında diğer eş, zina yapan eşten tazminat hukukunun genel esaslarına göre manevi tazminat talep durumunda; yukarıdaki kanun maddesi hükmüne göre zina sebebine dayalı olarak dava açılabileceği gibi, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davası da açılabilir. Hatta aynı davada zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerinin ikisine birlikte dayanılarak da dava açılabilir. Ancak; boşanma davası yalnızca zina sebebine dayanılarak açıldıysa, mahkemece sadece zina sebebinin gerçekleşip gerçekleşmediğine göre karar verilebilecek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması olgusu incelenmeyecektir. Aynı şekilde eğer dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı olarak açıldıysa, mahkemece zina sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilemeyecektir. [1] Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Ancak Yargıtay içtihatlarında usulünce yapılmış bir ıslah ile boşanma sebebinin değiştirilebileceği Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı DavranışTürk Medeni Kanunu’nun 162. Maddesinde düzenlenmiştir.“Madde 162 – Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.”Medeni kanunda boşanma sebebi olarak sayılan “hayata kast” kavramı, ceza kanununa göre daha geniş yorumlanmalıdır. Ceza davalarında değerlendirilen; kullanılan silahın öldürmeye elverişli olup olmaması, eylemin tamamlaması ya da teşebbüs aşamasında kalması, kendiliğinden eyleme son verilmesi gibi olgular boşanma davalarında incelenmeyecektir. Boşanma davalarında hayata kast, öldürme niyetini gösteren fiillerin varlığı bakımından kötü muamele ve onur kırıcı davranış ise somut olaya göre hakim tarafından değerlendirilmektedir. Genel olarak “pek kötü muamele”; eşin sağlığını, vücut bütünlüğünü bozucu fiillerdir. “Onur kırıcı davranış” ise; eşi küçük düşürmek amacıyla yapılan hakaret gibi eylemlerdir. [2]Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin bir kararında eşine sürekli fiziksel şiddet uygulayan kişinin eylemlerinin pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış olduğu içtihat edilmiştir.[3]Özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan davada genel boşanma sebebiyle TMK boşanma kararı verilemez. Davacı tarafça yalnızca hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebine TMK m. 162 dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi talep edilmiş ise, başka sebeplere dayalı olarak boşanma kararı verilemez. [4]Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi ile dava hakkı; eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Türk Medeni Kanunu’nun 163. maddesinde düzenlenmiştir.“Madde 163 – Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.”Kanun maddesinde belirtildiği gibi; boşanma sebebi oluşturacak suçun küçük düşürücü bir suç olması gerekmektedir. Ayrıca söz konusu boşanma sebebine dayalı açılacak olan davalarda herhangi bir hak düşürücü süre de öngörülmemiştir. Mahkeme; işlenen suçun niteliğine göre diğer eşin onunla birlikte yaşaması kendinden beklenemeyeceği hususunu değerlendirecek ve boşanma sebebinin gerçekleşip gerçekleşmediği hakkında karar verecektir. Bu hususta Yargıtay 2. Hukuk Dairesi bir kararında; cinsel taciz suçunun niteliği gereği davacının onunla birlikte yaşaması kendisinden beklenemeyeceğinin açık ve tartışmasız olduğunu, boşanma sebebinin gerçekleştiğini içtihat etmiştir.[5]Bununla birlikte Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin kararlarında; eşlerden birinin uzun süreli hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olması ve hatta hükmen tutuklu olması sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve boşanma sebebinin gerçekleştiği içtihat edilmiştir.[6]Medeni Kanun’da bir diğer neden olarak kanun haysiyetsiz hayat sürme yer almaktadır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi; eşlerden birinin sahte kimlik kullanarak bir müddet üçüncü kişilerle evlilik dışı birlikte yaşaması suretiyle haysiyetsiz yaşam sürmenin koşullarının gerçekleştiğini ve onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemeyecek hale geldiğinin sabit olduğunu içtihat etmiştir.[7]4- Terk Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesinde düzenlenmiştir.“Madde 164 – Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş hakkı olan eşin istemi üzerine hakim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.”Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesi, eşlerden birinin evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde, ayrılık en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ise, istem üzerine hakim tarafından yapılan ihtarın da sonuçsuz kalması halinde terk edilen eşin, boşanma davası açabileceğini hükme bağlamıştır.[8] Burada ortak hayata son veren eşin ortak konutu terke zorlayan ya da konuta almayan eş de bu kapsama dahildir gerçek iradesi, evlilik birliğinin mükellefiyetlerinden kaçma amacının bulunup bulunmadığı ya da tüm bu hususlarda haklı nedeni olup olmadığı tespit edilmelidir. Nitekim Yargıtay Kararlarında terke dayalı davanın reddedilebilmesi için terkte haklılığın değil, eve dönmemekte haklılığın kanıtlanması gerekmektedir.[9]Terk edilen eş; terk olayının üzerinden en az dört ayın geçmesiyle hakime veya notere başvurarak terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi ihtarınında bulunulmasını talep eder. Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesi gereğince çekilen ihtarın hukuki sonuç doğurması için samimi bir arzunun ürünü olması gerekir.[10] Yine terk sebebine dayalı açılacak boşanma davalarında ihtarnamenin usulüne uygun olarak gönderilmesi dava şartı olup, hakim tarafından usulüne uygun olarak ihtarname gönderilip gönderilmediğini ile ihtarnamenin kanuni unsurları taşıyıp taşımadığı re’sen dikkate alınmalıdır.[11]Terk sebebine dayalı olarak açılan boşanma davalarında herhangi bir hak düşürücü süre söz konusu Akıl Hastalığı Türk Medeni Kanunu’nun 165. Maddesinde düzenlenmiştir.“Madde 165 – Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.”Akıl hastalığı sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, akıl hastalığının ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale getirmesi ve hastalığın geçmesine olanak bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi şarttır. Akıl hastalığı sebebine dayalı boşanma davasının açılması durumunda Mahkemece, tam teşekküllü devlet hastanesi veya üniversite hastanesinden Türk Medeni Kanunu’nun 165. maddesi gereğince, davalının akıl hastası olup olmadığı, mevcut bir hastalık varsa bu hastalığın diğer eş yönünden çekilmezlik unsuru taşıyıp taşımadığı ve hastalığın geçmesine olanak bulunup bulunmadığı konusunda sağlık kurulundan rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.[12]Akıl hastalığı sebebiyle açılacak boşanma davalarında herhangi bir hak düşürücü süre hastalığı sebebi söz konusu ise; Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı “evlilik birliğinin sarsılması” hukuki sebebine dayanılarak dava açılamayacağı gibi, söz konusu kanun hükmüne dayalı olarak boşanmaya karar verilemez. Zira akıl hastalığı durumunda kişinin hareketleri iradi olmadığından, kişiye kusur yüklenemez.[13]________________________[1] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2018/6226 Esas, 2019/2588 Karar sayılı ve Tarihli Kararı “Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davalarının yapılan muhakemesi sonucunda mahkemece davalı karşı davacı erkeğin boşanma davası ile davacı-karşı davalı kadının zina TMK m. 161 hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine, davacı-karşı davalı kadının boşanma talebinin Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesi uyarınca kabulüyle tarafların boşanmalarına karar davalı kadının boşanma davası münhasıran Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesinde düzenlenen zina ve aynı kanunun 162. maddesinde düzenlenen pek kötü davranış sebebine dayalı olup, Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılmasına dayalı bir davası tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükmün gösterilmesi gerekir. Talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez HMK m. 26.Gerçekleşen bu durum karşısında, mahkemece davacı-karşı davalı kadının Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı bir boşanma davası olmadığı halde, davacı-karşı davalı kadının davasının TMK 166/1. maddesi uyarınca kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi usule ve kanuna aykırı olup bozmayı davalı kadının boşanma davası münhasıran Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesinde düzenlenen zina ve 162. maddesinde düzenlenen pek kötü davranış sebebine dayalıdır. Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükmün gösterilmesi davalı kadının Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesinde düzenlenen pek kötü ve onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma talebi yönünden bir karar verilmemesi usule ve kanuna aykırı olduğundan bozulması gerekmiştir.”[2] Yargıtay Dairesi’nin 2018/196 Esas, 2019/929 Karar sayılı ve Tarihli Kararı “Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; mahkemece davacı-karşı davalı erkeğe yüklenen kusurlu davranışlar yanında, davalı-karşı davacı kadının da birden fazla kez başkaları yanında ve ayrıca mesaj atmak suretiyle, eşine sen erkek misin, sen aynaya bakmıyor musun, kendini görmüyor musun, kuş beyinli, salak ve gerizekalı tarzı hakaretlerde bulunduğu ancak boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de davacı-karşı davalı erkeğin davalı-karşı davacı kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, dosya kapsamına yansıyan hakaret ve aşağılamaların sıklığı ile içerikleri ve ağırlığı dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadının, davacı-karşı davalı erkeğe onur kırıcı davranışta bulunduğu görülmekle, davacı-karşı davalı erkeğin de boşanma davasının TMK m. 162 kabulü zorunlu hale gelmiştir.”[3] Yargıtay Dairesi’nin 2016/21125 Esas, 2017/7988 Karar sayılı ve Tarihli Kararı “Yapılan ve toplanan delillerden, davalı erkeğin eşine sürekli fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Davalının eşine yönelik bu eylemleri pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış oluşturur. Bu bakımdan, mahkemenin ret gerekçesi yasal değildir. Yasanın 162. maddesinde yer alan boşanma sebebinin oluştuğu dikkate alınarak davacı kadının davasının kabulü gerekirken, reddi doğru bulunmamıştır.”[4] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2017/6182 Esas, 2017/14100 Karar sayılı ve Tarihli Kararı “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez HMK Davacı kadın dava dilekçesinde hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebine TMK m. 162 dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması TMK m. 166/2 hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. Özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan davada genel boşanma sebebiyle TMK boşanma kararı verilemez. O halde mahkemece, davacı kadının boşanma davasında, delillerin özel boşanma hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebi yönünden değerlendirilerek ve bu hukuki sebebe dayalı olarak karar verilmesi gerekirken, evlilik birliğinin sarsılması TMK m. 166/2 sebebi ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.”[5] Yargıtay Dairesi’nin, 2014/20560 E., 2015/4947 K. Sayılı ve Tarihli Kararı “Davalının, on iki yaşında bir kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu, suçu sabit görülerek bundan dolayı ceza aldığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece, “davalının bu suçu bir kere işlemiş olmasının tek başına boşanmaya neden olmayacağı vicdani kanaatine varıldığı, bu durumun evliliği diğer eş bakımından çekilmez hale getirdiğinin ispatlanması gerektiği, bu yolda delil getirilmediği” gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Dava Türk Medeni Kanununun 163. maddesinde yer alan “küçük düşürücü suç işleme” sebebine dayanılarak açılmıştır, işlenen suçun niteliğine göre davacının dava açması karşısında onunla birlikte yaşaması kendisinden beklenemeyeceği açık ve tartışmasızdır. Boşanma sebebi gerçekleşmiştir. Davanın kabulü gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir.”[6] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2015/21999 E., 2017/2786 K. Sayılı ve Tarihli Kararı “davalının kasten öldürmeye teşebbüs ve kasten yaralama suçlarından dolayı uzun süreli hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olduğu, bunun sonucu olarak evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getiremeyeceği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı kadın dava açmakta haklı olup, evlilik birliği sarsılmıştır. Bu durumda, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.”Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin, 2017/81 E., 2017/1867 K. Sayılı ve Tarihli Kararı “Davalının kasten öldürme suçundan dolayı uzun süreli hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olduğu, bunun sonucu olarak evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getiremeyeceği anlaşılmaktadır…Bu durumda davacı kadın dava açmakta haklı olup, evlilik birliği temelinden sarsılmıştır.”Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2007/5368 E., 2008/2887 K. Sayılı ve Tarihli Kararı “Tarafların tarihinde evlendikleri, davalının tarihinde işlediği iddia edilen yüz kızartıcı suçtan dolayı evlenmelerinden 14 gün sonra tutuklandığı ve halen bu suçtan hükmen tutuklu olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya TMK. md. 166/1 karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.” [7] Yargıtay Dairesi’nin 2009/16450 Esas, 2009/19112 Karar sayılı ve Tarihli Kararı “Dava Türk Medeni Kanunu’nun 163. maddesine dayalı haysiyetsiz yaşam sürme ve suç işleme nedeniyle boşanmaya ilişkin olarak açılmıştır. Davalının … Ceza Mahkemesinin tarihinde kesinleşen ilamıyla resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum olduğu anlaşılmaktadır. Ceza dava dosyasının incelemesinde; Davalının … kimliğini kullandığı, … ve …’la bir müddet evlilik dışı birlikte yaşadığı, bu nedenle haysiyetsiz yaşam sürmenin koşullarının gerçekleştiği ve onunla birlikte yaşaması davacıdan beklenemeyecek hale geldiği sabit olduğu halde, yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiştir.”[8] Yargıtay Dairesi’nin, 2017/6538 Esas, 2019/3363 Karar sayılı, Tarihli Kararı[9] Yargıtay Dairesi’nin, 2017/6538 Esas, 2019/3363 Karar sayılı, Tarihli Kararı, Yargıtay Dairesi’nin 2013/21288 Esas, 2014/4048 Karar sayılı, Tarihli Kararı “Terk sebebine dayanan boşanma davasının reddedilebilmesi için terk etme konusunda haklı olmak yetmez, usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen ihtar edilen eşin haklı bir sebeple aile birliğine dönmediğinin gerçekleşmesi gerekir. Davacı-davalı kadın ihtara rağmen dönmemekte haklı olduğunu ispatlayamamıştır. Kocanın ihtar isteğinin samimi olmadığını gösteren bir delil de bulunmamaktadır. Kadının ihtar tebliği üzerine Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayanarak boşanma davası açmış olması, ihtar süresi içinde dava açmasını haklı kılan başka sebep ve olgular bulunmadıkça, dürüstlük kuralına TMK md. 2 aykırı olup, bu davanın açılmış olması, onu ayrı yaşamakta haklı kılmaz. O halde, Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesinde yer alan boşanma sebebinin gerçekleştiği gözetilerek kocanın boşanma davasının kabulü, kadının boşanma davasının ise reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”[10] Yargıtay Dairesi’nin 2014/26171 Esas, 2014/26450 Karar sayılı, Tarihli Kararı “Türk Medeni Kanununun 164. maddesi gereğince çekilen ihtarın hukuki sonuç doğurması için samimi bir arzunun ürünü olması gerekir… bu durumda kadın tarafından açılan bağımsız nafaka davası tarihinden başlayarak dört ay geçmeden tarihinde çekilen ihtarın hukuki sonuç doğurmayacağının anlaşılmasına göre, davacı-karşı davalı koca’ın terk hukuki sebebine dayanan davasının reddi gerekirken, kabulü usul ve yasaya aykırıdır.”[11] Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2012/2-686 Esas, 2013/67 Karar sayılı ve Tarihli Kararı “İhtar isteğinde bulunabilmenin koşulu; boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayının bitmesi yani, eşin terk eyleminin üzerinden en az dört ay geçmiş olmasıdır. Bu halde mahkemece verilecek ihtar kararında; davet edilen evin açık -ayrıntılı- adresi gösterilmeli, davet eden eş evde bulunmayacaksa evin anahtarının bulunduğu yer belirtilmeli; davet edilenin yol gideri konutta ödemeli olarak gönderilmeli ve özellikle davete iki ay içinde uyulması gerektiği, aksi halde bunun doğuracağı sonuçların neler olduğu, açıklanmalıdır.”[12] Yargıtay Dairesi’nin 2018/3075 Esas, 2018/7120 Karar sayılı ve Tarihli Kararı[13] Yargıtay Dairesi’nin 2018/2559 Esas, 2018/6246 Karar sayılı ve Tarihli Kararı “Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı kadının akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Davacı erkek tarafından akıl hastalığına dayalı TMK m. 165 olarak açılmış bir dava bulunmamaktadır. Davalı kadının hareketleri iradi olmadığından, kusur yüklenemez ve Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı “evlilik birliğinin sarsılması” hukuki sebebine dayanılarak boşanmaya karar verilemez. Erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.”
Boşanma davalarında davanızın istediğiniz gibi sonuçlanabilmesi için haklı bir sebep bulup haklılığınızı ispat etmekle mükellefsiniz… Medeni Kanunda sayılan boşanma sebepleri; 1 Zina Sebebi ile boşanma davası Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur. 2 Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi ile boşanma davası Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur. 3 Terk Sebebi ile Boşanma davası Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz. 4 Akıl hastalığı sebebi ile boşanma davası Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir. 5 Şiddetli Geçimsizlik sebebi ile boşanma davası, Evlilik birliğinin sarsılması, Çekişmeli Boşanma davası Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir. Şiddetli geçimsizlik sebebi ile dava açan eşin açmış olduğu davada davalının kusurlu olduğunu ve iddialarını ispat etmesi gerekmektedir. Hem boşanmaya karar verilebilmesi hem de nafaka, tazminat, velayet konuları kusur durumuna bağlı olacaktır. Tüm bu sebepler ile boşanma davalarında bir boşanma avukatından yardım almak hak kayıplarının önüne geçecektir.
Madem ki evliliği bitirmeye karar verdiniz; bari çocuklar yıpranmasın. Anlaşmalı boşanma ile aile içinde yaşanan olaylar, dava dilekçelerine geçirilmeden, stres ve gerginlik yaşanmadan boşanma süreci dönüm noktası olacak bu süreçte boşanma davasında uzman olan bir avukattan profesyonel bir destek alın!Medeni Kanuna göre eşler iki şekilde aralarındaki evlilik ilişkisine son verebilirlerAnlaşmalı BoşanmaÇekişmeli Boşanma Çekişmeli boşanma davası nedir?Çekişmeli boşanma davası, TMK Md. 166/3 de düzenlenmiş anlaşmalı boşanma davası dışında kalan her türlü boşanma nedenine dayalı olarak açılmış ve eşler arasında boşanma ve boşanmanın ferileri konusunda bir anlaşmanın bulunmadığı boşanma davalarıdır. Çekişmeli Boşanma sebepleri nelerdir?Medeni Kanun’a göre, boşanma davası açma sebepleri şunlardırZina sebebiyle boşanma davasıEşlerden biri zina ederse, diğer eş zina nedeniyle boşanma davası hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı tarafın dava hakkı kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmaEşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve herhâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanmaEşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası nedeniyle boşanmaEşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamazAkıl hastalığı nedeniyle boşanmaEşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaEvlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar boşanma davasını nerede açmalıyım?Çekişmeli boşanma davasına bakmaya yetkili mahkemelerDavalı tarafın yerleşim yeri aile mahkemesinde boşanma davası tarafın yerleşim yeri aile mahkemesinde boşanma davası isteyen eşlerin son 6 aydan beri ikamet ettikleri yerdeki aile mahkemesinde boşanma davası boşanma davası hangi mahkemede açılır?Boşanma davalarında görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Aile mahkemesinin bulunmadığı il veya ilçelerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi Aile Mahkemesi sıfatı ile görev yapmaktadır. Çekişmeli Boşanma Davası Nasıl Açılır?Boşanmak isteyen taraflardan biri iki nüsha dava dilekçesi, varsa eklemek istediği belgeleri ve nüfus cüzdan fotokopisini ekleyerek boşanma davasını avukatsız olarak kendisi de boşanmak istemiyor bu durumda açacağım dava çekişmeli boşanma davası mıdır?Evet. Ayrıca eşiniz boşanmayı istiyor olsa bile velayet, nafaka, tazminat gibi konularda uyuşmazlık içerisindeyseniz açacağınız dava çekişmeli boşanma davası olacaktır. Çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer?Anlaşmalı boşanma davasından daha uzun sürer. Bu konuda kesin bir süre vermek de zordur. Zira bir davanın ne kadar süreceğini etkileyen çok sayıda değişken vardır. Mahkemenin iş yükü, tebligat durumu, tarafların iddia ve talepleri ve bu iddia ve taleplerin araştırılmasına yönelik olarak yapılabilecek keşif, bilirkişi incelemesi gibi yargılama işlemleri, dinlenecek tanık sayısı, adli tatil, mahkemeye ilişkin özel durumlar, taraf ve taraf vekillerine ilişkin özel durumlar gibi. Bununla birlikte bir ön inceleme duruşması, üç veya dört tahkikat duruşması olmak üzere davanın 5-6 oturumda da sonuçlanması mümkündür. Çekişmeli boşanma davası, davanın niteliğine göre dava süresinin uzadığı veya kısaldığı bir dava türüdür. Çekişmeli boşanma davası; usulüne uygun tebligat yapılması, ön inceleme duruşması, inceleme duruşmaları ve karar duruşması olmak üzere pek çok aşamadan oluşmaktadır. Ayrıca davada dinlenecek tanık sayısı, tanıkların bulundukları yer, ilk davete icabet edip, etmemeleri, başka kurumlardan istenen evrakların süresinde gelip gelmemesi ve varsa tarafların diğer araştırma işlemleri çekişmeli boşanma davasının ne kadar süreceğini belirler. Ortalama olarak çekişmeli boşanma davası 1,5 yıl – 3 yıl arasında sonuçlanmaktadır. Fakat tek taraflı boşanma davası takip edilmez ve gerekli işlemler yerine getirilmez ise dava 4 ila 6 yıla kadar da boşanma davasında verilen kararın istinaf yoluna başvurulması mümkün müdür?Boşanma davalarında da tarafların verilen kararı istinaf yoluna başvurma hakkı incelemesi ne kadar sürer?Yaklaşık 1-1,5 yıl kadar boşanma davasında nafaka veya maddi manevi tazminat talep edebilir miyim? Evet, maddi ve manevi tazminat talep adına kayıtlı bir evimiz ve arabamız var. Çekişmeli boşanma davasında bunların paylaşılmasını da talep edebilir miyim?Hayır. Eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesinden doğan katılma alacağı ve değer artış payı alacağına yönelik talepler, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde yine aile mahkemesinde açılacak ayrı bir davada görülürler. Boşanma davası sonuçlanmadan bu türden bir dava açmış olsanız bile mahkeme boşanma dava dosyasının sonuçlanmasını boşanma davasında ziynet eşyalarımı da talep edebilir miyim?Evet, bunun için ayrı bir dava açmanız gerekmez. Harcını ödemek kaydı ile ziynet ve şahsi eşyalarınızı da boşanma davasında talep edebilirsiniz. Avukatınız bu taleplerle ilgili ispat kuralları konusunda gerekli bilgiyi size bir yıl olmadı. Yine de çekişmeli boşanma davası açabilir miyim? Davasında Gerekçe Göstermek Gerekir mi?Boşanma davası açan eş, dava dilekçesinde somut bir boşanma sebebi göstermelidir. Boşanma sebepleri; genel nitelikte sebepler şiddetli geçimsizlik vb. olabileceği gibi aldatma, ortak konutu terk gibi özel nitelikte sebepler de boşanma dilekçesinde gösterdikleri sebepleri davanın yargılaması sırasında ispatlamalıdır. Aksi takdirde boşanma davası reddedilir. Davayı açan eş hem boşanma nedenini göstermeli hem de boşanma davasında karşı tarafın kusurlu olduğunu ispatlamalıdır. Davayı açan eşin boşanma nedeni olarak gösterdiği olayın meydana gelmesi kendi kusuruna dayanıyorsa, boşanma davası boşanma davası avukatla takip etmek ne kadar ücrete mal olur?Çekişmeli boşanma davasında avukat tutulması halinde ödenecek ücret için bir boşanma avukatı ile görüşülmelidir. Bu ücreti benimle görüşerek Davasının Maliyeti Nedir? Dava Açma Ücreti Ne Kadar?Davacı, dava harç ve giderlerine mahkeme veznesine peşin olarak yatırmak zorundadır. Dava harç ve giderleri yatırılmadan mahkemeye sadece boşanma dilekçesi verilmesi davanın görülmesini sağlamaz. Harç ve giderler davanın başında eksik yatırılmışsa hâkim davacıya harç ve giderleri tamamlaması için süre verir. Verilen bu sürenin sonunda dava harç ve giderleri yatırılmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Davanın açılması, gerekli belgelerin hazırlanması, dava harçları, yargılama giderleri gibi birçok konuda ücret ortaya çıkacağından avukata danışmak faydalı davasının maliyeti veya dava açma ücreti davada dinlenecek tanık sayısı, dava dosyasının bilirkişiye gidip gitmeyeceği, başka kurumlardan belge istenip istenmeyeceğine göre farklılık gösterir. Boşanma davası açma maliyeti ortalama olarak 350 TL – 550 TL Duruşmaya Katılması Gerekir mi?Çekişmeli boşanma davası bir avukat vasıtasıyla takip edildiğinde tarafların duruşmaya bizzat katılma zorunluluğu yoktur. Çekişmeli boşanma davasında tarafları temsilen avukatları beyanda veya Davalı Duruşmaya Katılmazsa Ne Olur?Davacı taraf, duruşmaya katılmaz ve duruşmada kendisini bir avukat ile de temsil ettirmezse, açmış olduğu boşanma davası karşı tarafta davayı takip etmezse müracaata bırakılır. Yani, dava 3 ay içinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılır. Dava, 3 ay içinde yenilendiği takdirde, kaldığı yerden devam eder. İşlemden kaldırıldıktan sonra 3 ay içinde yenilenmeyen dava açılmamış kabul taraf, duruşmaya gelmezse ve duruşmada kendisini bir avukat ile temsil ettirmezse, dava yokluğunda görülmeye devam edilir. Davalı, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz hakkını Biri Boşanmak İstemiyorsa Davanın Sonucu Ne Olur?Boşanma davasında genellikle iki taraf da diğer tarafın kusurunu ispatlayarak davanın kendi lehine sonuçlanmasını sağlamaya çalışır. Ancak bazen eşlerden biri boşanmak istemeyebilir. Bu durumda boşanma davasını açan eş, karşı taraf boşanmak istemese bile davasını ispatlayarak boşanabilir. Boşanmak isteyen eş dava dilekçesindeki olayları ispatlamak için tanık dinletebilir veya başkaca belge ve delili varsa mahkemeye istemeyen eş, boşanma davasına neden olan olaylarda hiçbir kusuru olmadığını ispatladığı takdirde boşanma davası reddedilir. Yani, boşanmak istemeyen eşin kusuru kanıtlanamadığı takdirde mahkemenin boşanma kararı vermesi mümkün Sonuçları Nelerdir?Boşanma hâlinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hâkimden bekârlık soyadını taşımasına izin verilmesini boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim, kocasının soyadını taşımasına izin verir. Koca, koşulların değişmesi hâlinde bu iznin kaldırılmasını maddî ve manevî tazminat nasıl olur?Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini manevi tazminat davası boşanma davası ile birlikte açılmamış ise, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde ayrı bir dava şeklinde de yoksulluk nafakası nasıl olur? Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu nafakaya yoksulluk nafakası denilmektedir. Nafaka yükümlüsünün kusuru ve nafakanın ödenme biçimi nasıl olur? Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Manevî tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara davasında yetkili mahkeme neresidir? Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi nedeniyle açılan davalarda zamanaşımı ne zamandır? Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına sonucu eşlerin miras hakları nasıl olur? Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması hâlinde de yukarıdaki fıkra hükmü bakımından ana ve babanın hakları nelerdir? Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re’sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri boşanmada hâkim tarafların hukuki yararı için önlemler alabilir mi?Boşanma davası açıldıktan sonra hâkim dava süresince ortaya çıkabilecek olumsuz durumlara karşı geçici önlemler almak zorundadır. Bu geçici önlemler arasında eşlerin barınma, geçinme, müşterek çocukların eğitim vs. masrafları için nafaka tedbiri yer almaktadır. Eşler arasında şiddet durumu söz konusu ise hâkim 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu’na göre uzaklaştırma kararı ve geçici koruma tedbirleri verebilir. Ayrıca dava sonucunda tazminata veya paylaşıma konu olacak malların yönetimine ilişkin de tedbir kararı Boşanmalarda İspat Nasıl Yapılır?Çekişmeli boşanma davası açıp evliliğini bitirmek isteyen kişiler için ispat farklı argümanlar ve tanıklar ile yapılabilir. İspat edilme istenirken bu ispatların hukuki açıdan uygun olması verecek olursak, son zamanlarda çok gündemde olan casus programlarını verebiliriz. Casus programları, eşlerden biri tarafından diğer eşin telefonuna yüklenen programlardır. Bu program sayesinde eşlerden biri aldatıldığını öğrenmiş olsa da, bu kayıtları maalesef ki hukuka aykırı delil olduğu için mahkeme dosyasına boşanmalarda delil olarak kullanılabilecek argümanlara örnek olarak şunları belirtebilirizGenel olarak boşanma davalarında birtakım delillere başvurulabilmektedir. Bunlar ise;Kredi kartı ekstreleri,Otel kayıtları,Doktor raporları,Hastane kayıtları,Mesaj içerikleri,Sosyal medya paylaşımları,Tanık İfadeleriFacebook, instagram, msn, Whatsapp mesajları, Skype, E-mail kayıtlarıTarafları eşler olan başkaca mahkeme dosyaları,İçeriği dava ile ilgili olmak kaydıyla her türlü fatura, makbuz, fotoğraf, video, mektup, günlük,Kolluk tarafından yapılacak tarafların ekonomik sosyal durum araştırmaları,Taraflara ait banka Banka haraketleri, kredi kartı kayıtları, telefon kayıtları, otoyol giriş-çıkış, pasaport giriş-çıkış kayıtları olarak kayıtları, Videolar, Facebook, İnstagram, Whatsapp mesajları delil sayılır mı?Bir davada iddialarını ispatlamak isteyen taraf, mahkemeye hukuka uygun deliller sunmalıdır; hukuka aykırı deliller sunması halinde hem mahkeme hükme esas almayacak hem de suç işlemiş olacaktır. Bu nedenle kişinin ses kayıtları, videolar, Facebook, Whatsapp, instagram mesajları kişinin rızası olmadan ele geçirilmiş ise özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işlemiş Boşanmalarda Velayet Nasıl Alınır?Çekişmeli boşanmalarda bireylerin karar vermekte en çok zorlandıkları konu çocukların velayetleri olmaktadır. Hakimler çocuğun velayetinin kimde olması gerektiğine karar verirken çocukların menfaatlerini göz önünde bulundurarak karar vermektedirler. Çocuğun maddi ve manevi olarak daha iyi bir yaşam süreceği yerde kalması, arkadaşlarından, okul çağında ise okul çevresinden ayrılmaması gibi konular araştırılır. Şayet çocuk kendini ifade edebilecek bir yaşta ise yani konuşup derdini anlatabiliyor ise hâkim çocuğunda fikrini alır. Bu etkenlerin hepsini inceleyen hâkim, takdir yetkisini kullanarak çocuğun velayetinin hangi eşe verileceğini kararlaştırır. Ayrıca eğitim, beden ve ruh sağlığı, barınma, güvenlik konuları da iyice araştırılır. Bu konuda tanıklar dinlenir, pedagog ve sosyal hizmetler görevlilerinden de rapor Boşanmalarda Nafaka Nasıl Alınır?Çekişmeli boşanma davası açıp evliliğin yasal olarak bitmesi halinde alınabilecek 3 tane nafaka çeşidi vardır. Bunların ilki tedbir nafakası 2. yoksulluk nafakası ve da iştirak nafakası çocuk bakım nafakası nafakası, dava açıldığı tarihte başlanmak üzere ihtiyacı olan eşe bağlanan tedbir mahiyetinde bir nafakadır. Tedbir nafakası bağlanırken hakim tarafların kusurlarını araştırmaz. Ancak davayı sonlandırırken kusur durumuna göre veya tarafların ekonomik durumuna göre nafakayı kaldırma, azaltma veya yükseltme ihtimali konusu tedbir nafakasının mahkemece devam edilmesine karar verilecek olur ise nafaka, boşanma kararının kesinleşmesi ile eş için yoksulluk nafakası adı altında, çocuk için iştirak nafakası adı altında devam Boşanma Davalarında Tazminat Nasıl Alınır?Çekişmeli boşanma davasında maddi tazminat istenirken karşı tarafın maddi gücü göz önünde bulundurarak talep edilmelidir. Hâkim de karşı tarafın ödeyebileceği kadar bir tazminata tazminat istenirken söylenilen rakam üzerinde bir tutara karar vermek zorunda değildir. Hâkim çekişmeli boşanma davalarında tazminata hükmederken, öncelikle tüm dosyayı inceleyecek, evlilik birliğinin bitmesinde kusurlu tarafı tespit edecek ve kusursuz olan eşe talebi var ise tazminat hükmedecektir. Diğer eşten daha fazla kusurlu olan eş boşanma davasında tazminat talebi verecek olur isek, eşini aldatan kadın durumda mahkeme kadının tazminat talebi var ise, tazminat talebini reddedebilecektir. Kusur her davada farklı olup, bu konularda sizi dinleyerek bir öngörü paylaşmak daha doğru ve sağlıklı olacaktır. Bu sebeple çekişmeli boşanma davası açmadan önce tarafımızla iletişime Boşanmalarda Mal Pal Paylaşımı Nasıl Yapılır?Mal paylaşımı davası, boşanma davaları kesinleştikten sonra 1 yıl içerisinde açılmalıdır. Ancak eşlerin malları kaçırmasını önlemek amacıyla, boşanma davası devam ederken de mal paylaşımı ile ilgili bir dava paylaşımı davaları ile, eşin malvarlığına konulacak bir tedbir, malların satışını engelleyecek ve ileride davayı kazanmanız durumunda alacağınıza daha hızlı kavuşmanızı sağlayacaktır. Boşanma durumu kesinleşmeden ise mal paylaşımı yapılması söz konusu olamaz. Başka bir deyişle boşanma davası bitmeden ev, araba, banka hesabı, yazlık, kışlık ve arsa gibi gayrimenkul değerlerin tespiti yapılamayacağı gibi malların bölüşümü de yapılamaz. Mal paylaşımlarında daha çok, tarafın katkı alacağı bedel talep edilir ve alacaklı olduğu katkı payı bedeli istenebilir. Medeni Kanun gereğince göre kişisel mal sayılan ve edinilmiş malların tasfiye edilmesi söz konusu edilemez. Buna göre;* Taraflardan sadece birinin kullanımına yarayan eşya* Taraflardan birinin karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği mal varlığı* Manevi tazminat alacakları* Kişisel mallar yerine geçen değerlerÇiftler eğer boşanma kararı almışlar ise kendi aralarında mal paylaşımı konusunda uzlaşmaya varabilirler. Ancak boşanma davası sırasıyla birlikte mal paylaşımı davası beraber açılırsa boşanma davasının sonucunun beklenilmesi gerektiğini davasında davayı ilk açan daha mı avantajlıdır?Davada ilk açan olmak herhangi bir avantaj davasında ekonomik durum araştırması nedir?Boşanma davasında mahkeme tarafından sosyal ekonomik durum araştırması için ilgili emniyete müzekkere yazılmaktadır. Eşlerin bağlı olduğu emniyet birimi tarafından düzenlenen sosyo-ekonomik durum araştırması ile tarafların aylık gelirinin ne kadar olduğu, oturduğu evin kirada olup olmadığı, üzerine kayıtlı taşınmaz ya da araç olup olmadığı sorgulanarak rapor boşandıktan sonra hemen evlenebilir mi?Mahkeme tarafından boşanma kararının verilmesi ve kesinleşmesinden itibaren 300 gün dolmadan yeniden evlenemeyecektir. 300 gün içerisinde kadın doğum yapar ise 300 günlük bekleme süresi sona erecektir ve çocuğun babası boşanılan koca sayılacaktır. Bekleme süresi iddet müddeti kaldırılmasında bir diğer neden ise kadının bekleme süresinin kaldırılması davası açmadır. Kadın dava açarken hamile olmadığını kanıtlayan resmi sağlık raporu sunması halinde mahkeme tarafından iddet müddeti gören kadının hakları nelerdir?Öncelikle şiddet gören veya şiddet görme tehlikesi altında bulunan kadın, dava açarken eşine 6284 Sayılı Kanuna dayanarak uzaklaştırma kararı çıkarılması yönünde talepte gören kadınlar, doğrudan Cumhuriyet Savcılığı nezdinde de şikayetçi olabileceği gibi, İl ve İlçe Sosyal Hizmetler Müdürlükleri, belediyelerin veya baroların Kadın Dayanışma Merkezleri, Mor Çatı gibi çeşitli kadın örgütlenmelerinden yardım isteyebilir veya Alo 183’ü raporu nasıl alınır?Darba uğrayan eş, herhangi bir karakola başvuruda bulunarak darp edildiğine dair şikâyette bulunabilir. Kişi, polisler aracılığıyla hastaneye sevk edilerek kişinin darp raporu alınması sağlanacaktır. Darp raporu alındıktan sonra karakol, savcılık veya aile mahkemesinden uzaklaştırma talebinde davasında kadının hakları nelerdir? Boşanma davasında kadının hakları maddi tazminat, manevi tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, çocuğun velayeti hakkı, evden uzaklaştırma ve koruma tedbiri alınması hakkı, evlilik sırasında edinilen malların paylaşımını isteme hakkı, ziynet alacağının iadesini isteme davasında erkeğin hakları nelerdir?Boşanma davasında erkeğin hakları maddi tazminat, manevi tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, çocuğun velayeti hakkı, evden uzaklaştırma ve koruma tedbiri alınması hakkı, evlilik sırasında edinilen malların paylaşımını isteme hakkı, ziynet alacağının iadesini isteme boşanma anlaşmalı boşanmaya döner mi?Her iki tarafın istemiyle dava görülürken anlaşmalı boşanma davasına davası devam ederken başka biriyle duygusal bağ kurulabilir mi?Tarafların boşanmasına dair mahkeme tarafından verilen karar kesinleşinceye kadar taraflar resmi olarak evlidir. Boşanma davası devam ederken birbirlerine olan sadakat yükümlülüğü de devam davası devam ederken eşler barışır ise ne olur?Mahkemeye davasından feragat ettiğini bildiren bir dilekçe sunmalıdır. Yalnız feragatte bulunan kimse, mahkemeye sunmuş olduğu boşanma sebepleriyle yeniden dava açamayacağını birisinin Türk vatandaşı olmaması Türkiye’de boşanmaya engel midir?Türk Milletlerarası Özel Hukuk Mevzuatının 14. maddesinde; eşlerin ayrı vatandaşlığı olması halinde müşterek mesken hukuku, bulunmadığı halde Türk hukuku uygulanacağı düzenlenmiştir. Türk vatandaş olan eş, yabancı uyruklu eşinden boşanmak için Türkiye’de boşanma davası açabilecektir, Türkiye’de boşanmaya engel bir durum davasında nafaka miktarı neye göre belirleniyor?Mahkeme nafaka miktarı belirlemeden önce tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmasını gerçekleştirecek ve ekonomik durumu göz önünde bulundurarak karar verecektir. Her iki eşin geliri olup olmadığı, üzerlerine kayıtlı taşınmaz veya taşınırı olup olmadığı gibi hususlar gözetilerek karar verilecektir. Mahkeme, nafaka yükümlüsünün ekonomik durumunu aşan bir karar her yıl artar mı?Mahkeme tarafından belirlenen nafaka miktarında her yıl artış oranı da belirlenebilecektir. Yargıtay içtihatlarına göre nafaka artışı, Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’nun belirlediği Üretici Fiyat Endeksi ÜFE doğrultusunda belirlenecek ve her yıl belirlenen oranda artış ödenen iştirak nafakası kaç yaşına kadar devam eder?İştirak nafakası, süreli nafakadır. Çocuğun reşit olduğu yaşa kadar devam etmektedir, reşit olduğu vakit kendiliğinden dava açılmasına gerek olmadan sona erecektir. Çocuğun reşit olması sonrasında eğitimi devam ediyor ise dava açarak yardım nafakası talebinde davasında eşlerin kusuru neye göre değerlendirilir?Kusur, çekişmeli boşanma davalarında önemli bir husustur. Taraflardan biri veya her ikisi diğer eşin evliliğin bitiminde kusurlu olduğunu iddia ediyor ise iddiada bulunan eşler kanıtlamakla mükelleftir. Mahkeme tarafından evlilikten gelen yükümlülükleri yerine getirmeyen, eşine şiddet uygulayan, çocuklarına olan sorumluluklarını yerine getirmeyen eş kusurlu olarak velayeti kime verilir?Tarafların evliliği boyunca müşterek çocuğun velayeti her iki ebeveynde ortaktır. Ancak tarafların boşanma sürecine girmesi halinde velayet hakkı taraflardan birisine verilecektir. Mahkeme, velayet kararını verirken öncelik olarak çocuğun anne bakımına muhtaç yaşta olup olmadığını değerlendirecek, çocuğun bakımı ve gözetiminin hangi ebeveyn tarafından daha iyi üstleneceği gözetilerek velayete durumlarda velayet babaya verilir?Mahkeme tarafından çocuk adına verilen her karar çocuğun menfaati yönünde olacaktır. Mahkeme tarafından çocuğun yaşı anne bakımına muhtaç ise çocuğun velayeti anneye verilmektedir. Ancak anne çocuğun bakımını aksatıyor, ilgi göstermiyor ve sorumluluklarında ihmalkar davranıyor ise velayet babaya konutu şerhi nedir?Ailenin birlikte mesken olarak kurmuş olduğu konut, aile konutudur. Aile konutu şerhi konulması halinde, eşlerden biri diğer eşin rızası olmadan kira sözleşmesini feshedemeyecek, tapuda malik olsa dahi konut satışını gerçekleştiremeyecektir. Bu nedenle eş, tapu sicil müdürlüğüne başvuruda bulunarak aile konutu şerhi koydurma talebinde davası devam ederken evi terk eden eş konutu satışa çıkarabilir mi?Boşanma davası devam ederken diğer eşin rızası olmadan evin maliki olan eş aile konutu satışını kural olarak gerçekleştiremeyecektir. Ancak aile konutunun satılması halinde diğer eşin tapu iptaliyle dava açma hakkı davasında maddi ve manevi tazminat talep edilebilir mi?Tazminat, haksız yere yapılan fiil nedeniyle zarara uğrayan kimsenin uğradığı zararın para karşılığı ödenmesi talebidir. Evlilikte eşinin kusurlu davranışta bulunması nedeniyle maddi ve manevi zarara uğrayan eş, zararının tazmini talebinde bulunabilir. Boşanma davası açan eş ayrıca aynı dava dilekçesinde tazminat talebini de tanıklar nasıl belirlenir?Tanık, mahkeme huzurunda davaya konu olan olaylarda görgü şahidi olarak beyanda bulunan kişidir. Boşanma davalarında tanık delili önemlidir, bu nedenle boşanmada eşler mahkeme huzurunda dinletmek istediği kişileri, davada ileri sürdükleri iddialara tanık olan kişilerden arasındaki problemlere bizzat şahit olan ve taraflardan birinin anlatımına dayalı bilgisi sahibi olmayan tanık beyanları delil teşkil edileceğinden kişi eşler tanık seçiminde dikkat mal paylaşımı nasıl gerçekleşir? tarihi sonrasında gerçekleştirilen evliliklerde, mal ayrılığı rejimi var iken mallar kimin üzerinde ise o eş üzerinde kalıyordu. Ancak tarihi sonrasındaki değişim ile edinilmiş mallara katılım rejimi düzenlemesi getirilmiştir, böylece her iki eş evlilik birliği içerisinde edinilen mallarda yarı yarıya hak takılan altınlar kadının hakkı mıdır?Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre, düğünde takılan altınlar kadının hakkıdır. Düğünde altınlar, erkek eşe takılsa veya erkek eşin ailesi tarafından kadına takılsa dahi takılar kadının hakkıdır. Yalnız erkeğe özgü olan ve yalnızca erkeğin kullanabileceği takılar, kadına ait olmayacaktır. Bu duruma örnek olarak erkek saati boşanma davasında karar ne zaman kesinleşir? İstinaf yoluna başvurma süresinin dolması ya da tarafların istinaf haklarından feragat etmesiyle birlikte veya istinaftan kararın onanması ile birlikte boşanma kararı boşanmadan sonra kimliğimi ne zaman değiştirebilirim? Boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte mahkeme bu kararı tarafların bağlı oldukları nüfus müdürlüğüne gönderir. Nüfus müdürlüğü bu kararı tarafların nüfus kayıtlarına işler. Bu işlemin ardından nüfus müdürlüğüne gidilerek kimliğinizi sonra nüfus cüzdanımın medeni hali’ bölümünde ne yazılır?Eskiden boşanma sonrası nüfus kâğıdında dul boşanmış gibi ibareler yer almaktaydı. Artık sadece bekâr ibaresi yazılmaktadır. Bununla birlikte nüfus kayıt örneği çıkarttığınızda, boşanma statünüz bu kayıtta bir açıklama olarak yer Verilen Boşanma Kararlarının Tanıma ve Tenfizi nasıl olur? Yabancı Mahkemelerce verilen kararlar Türkiye’de kendiliğinden geçerli olmaz. Yabancı bir mahkemeden alınan kararı Türkiye’de uygulanabilir hale getirmek için dava açılması gerekmektedir. Örneğin yurtdışında boşanmış olan bir çift bu kararın Türkiye’de tanıma tenfizini yaptırmadıysa Türkiye’de hala evli olarak görünecektir. Bu nedenle de bir dava açılmak suretiyle ilgili kararın Türkiye’de de uygulanabilir hale getirilmesi tanınması gerekmektedir. Tanıma ve tenfiz davaları Aile Mahkemelerinde açılacaktır. Bunun için yurtdışındaki mahkemenin vermiş olduğu kararın kesinleşmesi ve kesinleşen kararın apostil şerhli bir örneğinin Türkiye’deki Mahkemeye ibraz edilmesi gerekmektedir. Tanıma, yurtdışındaki mahkemenin vermiş olduğu kararın Türkiye’de uygulanabileceği ve hüküm doğurabileceğinin tespitidir. Tenfiz ise yurtdışındaki mahkemece verilen kararın icra edilebilirliğinin sağlanması anlamına yılında evlenen ve boşanan çiftlerin sayısı kaçtır? Evlenen çiftlerin sayısı 2019 yılında 541 bin 424 tür. Boşanan çiftlerin sayısı 2019 yılında 155 bin 47 BOŞANMA DAVASINDA AVUKAT GEREKLİ Mİ?Türk hukukunda çoğu konuda avukat tutma zorunluluğu bulunmamaktadır. Madem ki evliliği bitirmeye karar verdiniz; bari çocuklar yıpranmasın. Hayatınızın dönüm noktası olacak bu süreçte boşanma davasında uzman olan bir avukattan profesyonel bir destek alın! Boşanma ciddi bir hukuki süreçtir. Uzman bir boşanma avukatı olmadan açılmış bir davada yapılacak en ufak bir hata kişiye telafisi imkansız hak kayıplarına yol açabilir. Bu hak kayıpları arasında en başta varsa çocuğun velayeti, mal paylaşımı, tazminat ve nafaka ödenip ödenmeyeceği gibi konular gelmektedir. Çekişmeli boşanma davalarında tazminat alınamaması, varsa çocuğun velayetinin alınamaması, mal paylaşımında hak edilenden daha az miktarda pay alınması gibi birden fazla konuda hak kaybı yaşanabilir. İnternetten bulunabilecek olan boşanma dilekçesi gelişi güzel hazırlandığı için boşanma sürecinde taraflara yarardan çok zarar getirecektir. Delillerin hazırlanması ve mahkemede dava açılması, duruşma günü ve süreli işlerin takibi açısından boşanma avukatı ile çalışmak faydalı olacak ve süreci İstanbul/Beşiktaş/Levent-Etiler bölgesinde kalmakta olup, İstanbul adliyesi Çağlayan, İstanbul Anadolu adliyesi Kartal, Bakırköy, Küçükçekmece, Büyükçekmece Adliyelerinde boşanma avukatı arayan müvekkillerine avukat Enver Alper Mutluer 15 senelik tecrübesiyle, aile avukatı olarak, çekişmeli boşanma ve anlaşmalı boşanma avukatı olarak, nafaka, çocukların velayeti, maddi ve manevi tazminat, mal paylaşımı gibi konularda avukatlık hizmeti Bilgi Almak İçin Bize 0532 263 41 65 olan telefon numaramızdan ulaşabilirsiniz. Çalışma saatlerimiz hafta içi 0900-1800 tutmak için param yok nereye başvurabilirim ?İstanbul Barosu Adli Yardım Bürosu, hafta içi her gün hukuki yardıma ihtiyacı olup avukatlık hizmetinden yararlanmak için maddi olanağı bulunamayanlara, altı şubesi ve merkez bürosuyla hizmet sunmaktadır. Başvuru sırasında istenen belgeler; alınacak fakirlik belgesi, alınacak ikametgah belgesi, cüzdan fotokopisi, için gerekli belgelerin fotokopisiNOT Merkez ve şubelerimize yapılacak başvuruların randevu alınarak yapılması rica olunur.Merkez Büromuz Adres İstiklal cad. Orhan Adli Apaydın sok. No8 Kat2-3 Beyoğlu/İstanbulTel 0212 393 08 29 Faks 0212 245 83 67Bakırköy Şubemiz Adres Osmaniye M. Şirin Sk. No28/32 Bakırköy/İstanbulTel 0212 393 08 14 Faks 0212 570 90 14Gaziosmanpaşa Şubemiz Adres Merkez Mah. Eyüp Yolu Ecla Sok. No7 Gaziosmanpaşa/İstanbulTel 0212 393 08 20 Faks 0212 616 88 57Kartal Anadolu Yakası Şubemiz Adres Cevizli Mahallesi Ulubey Sok No 4 Nursanlar Kartal 1 Plaza Kartal/İstanbul Tel 0216 585 21 60 Faks 0216 939 20 09Büyükçekmece Şubemiz AdresEkinoba Mah. Necip Fazıl Kısakürek Sokak No29 D4 Büyükçekmece/İstanbulTel 0212 393 08 23 Faks0212 863 11 02Çağlayan Kadın Hakları Merkezi Şiddeti Önleme Bürosu Adli Yardıma bağlı AdresÇağlayan Adalet Sarayı Çağlayan/İstanbulTel 0212 393 07 84 Faks0212 240 04 12Ümraniye Anadolu Yakası Şubemiz AdresSaray Mah. Alemdağ Cad. 175/B Ümraniye/İstanbulTel0216 585 21 91 Faks0216 630 25
Affeden tarafın dava hakkı olmadığına ilişkin yargıtay kararları YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1997/2-562 K. 1997/779 T. • BOŞANMA Affedilen olaylar • AF EDİLEN OLAYLAR Boşanma • HOŞGÖRÜ İLE KARŞILANAN OLAYLAR Boşanma 743/ ÖZET Tanık ifadelerinden geçen olaylardan sonra evlilik birliği devam etmiştir. Davacı bu olayları affetmiş en azından hoşgörü ile karşılamış sayılır. DAVA VE KARAR Taraflar arasındaki “boşanma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen gün ve sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin gün ve sayılı ilamı ... Tanık ifadelerinde geçen olaylardan sonra evlilik birliği devam etmiştir. Davacı bu olayları affetmiş en azından hoşgörü ile karşılamış sayılır. Bundan sonra boşanmayı gerektirir bir olayın varlığı kanıtlanamamıştır. Medeni Kanun'un 134/1-2. maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, müşterek hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Medeni Kanun'un 134/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi Usul ve Kanun’a aykırıdır... gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre; Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA oyçokluğu ile karar verildi. Hukuki NET Güncel Haber 20-10-2009 065903 Nedir? Cevap Affeden tarafın dava hakkı olmadığına ilişkin yargıtay kararları YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2000/2-1128 K. 2000/1153 T. • BOŞANMA Affedilen olaya dayanılmaz • TEDBİR NAFAKASI HAKKI 743/ ÖZET 1. Tanıkların sözünü ettiği hakaret olayından sonra taraflar barışıp birlikte Almanyaya gitmişler ve orada kalmışlardır. Koca eşini affetmiş, geçen olayları hoşgörü ile karşılamıştır. Artık bu olaylar boşanmaya esas alınamaz. 2. Boşanma davası açılınca eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakları doğar. İstek olmasa bile dava süresince, davaya bakan hakim gerekli tedbirleri re'sen almak zorundadır. DAVA VE KARAR Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen gün ve 1998/576 E. 1999/520K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin gün ve 1999/13328 2000/225 K. sayılı ilamı; .... 1- Toplanan delillerden, tanıkların sözünü ettiği hakaret hadisesinden sonra tarafların barışıp birlikte Almanya'ya gittikleri ve orada uzunca bir süre birlikte kaldıkları anlaşılmaktadır. Gerçekten bu durum karşısında koca eşini affetmiş, geçen olayları hoşgörü ile karşılamıştır. Artık bu olaylar boşamaya esas alınamaz. Tanıklar Almanya'da oluşan bir olaydan da söz etmemişlerdir. Davanın reddi gerekirken, deliller yanlış değerlendirilerek boşamaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2- Boşanma davası açılmakla eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakkı doğar m. 162/2, 137. Kaldı ki istek olmasa bile davanın devamı süresince gerekli tedbirlerin davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden re'sen alınması zorunludur. 137. O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, kadın ve yanındaki müşterek çocuk yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır... gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA oybirliği ile karar verildi.
affeden tarafın dava hakkı yoktur