aile hekimliğinde çalışan temizlik personelin hakları
AileHekimi. Cinsiyet, yaş, hastalık ve sistem ayrımı yapmaksızın birey, aileler ve belirli bir topluluğa kişisel, devamlı, bütüncül ve çok yönlü birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmeti veren, koruyucu hekimlik ve danışmanlık hizmetlerini yürüten, bireylerin psikolojik bakım ve tedavisine
ı Bakım Planı: Evde bakım merkezi/biriminde çalışan hekim dışı sağlık personeli tarafından hazırlanan ve evde bakım hekimi tarafından onaylanan, hastaya verilecek bakım içeriği ve sıklığını detaylı anlatan yazılı planı. ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM. Sağlık Kuruluşlarının Türleri ve Açılması
a Çalışma mevzuatı ile ilgili bilgiler, b) Çalışanların yasal hak ve sorumlulukları, c) İşyeri temizliği ve düzeni, ç) İş kazası ve meslek hastalığından doğan hukuki sonuçlar. 2. Sağlık konuları a) Meslek hastalıklarının sebepleri, b) Hastalıktan korunma prensipleri ve
BURSAKARACABEY DİŞ HEKİMİ İş İlanı Karacabey Bursa. Karacabey'de 3 yıldır hizmet vermekte olan, hasta potansiyeli yüksek kliniğimize yeni mezun diş hekimi çalışma arkadaşları aramaktayız. 05068503483 dt.selçukhan. 20 gün önce.
Bakanlıkçabölgede çalışan aile hekimi sayısında değişiklik yapılması nedeniyle ihtiyaç duyulması halinde veya kayıtlı kişi sayısının 2 aydan uzun süre 1000’in altında seyretmesi nedeni ile sözleşmesi sona erdirilen aile hekimi yerine, sıradaki aile hekimi ile sözleşme imzalanır.
musik tradisional yang menggunakan lirik bernuansa islami. 1- TANIMLAR Aile Hekimi Aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir. Aile Sağlık Elemanı Aile hekimi ile birlikte hizmet veren hemşire, ebe, sağlık memuru gibi sağlık elemanıdır. 2- PERSONELİN STATÜ VE MALİ HAKLARI - Aile hekimleri veya aile sağlık elemanları sözleşmeli veya kadro ve pozisyonlarında kalmak suretiyle görevlendirme şeklinde çalıştırılabilir Kamu görevlilerinin sözleşme ile çalıştırılması veya görevlendirilmesi Aile hekimi veya aile sağlık elemanı olarak çalışmak isteyenler sözleşme ile çalıştırılacaktır. Bu statüde çalışmak isteyenlerle, kendilerinin talebi ve kurumlarının veya Bakanlığın muvafakatı üzerine sözleşme yapılacaktır. Aile sağlık elemanının aile hekimi ile çalışabilmesi için aile hekiminin uygun görmesi gerekmektedir. Kamu görevlisi olmayanların sözleşme ile çalıştırılması Sağlık Bakanlığı ihtiyaç duyması halinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin A bendinin 4, 5 ve 7 numaralı alt bentlerindeki şartları taşıyan kamu görevlisi olmayan uzman tabip, tabip ve aile sağlığı elemanlarını; Sağlık Bakanlığının önerisi, Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine sözleşme yapılarak aile hekimliği uygulamalarını yürütmek üzere çalıştırılabilir. Sözleşmeli çalıştırılanların mali ve özlük hakları - Sözleşmeli olarak çalışan aile hekimi ve aile sağlığı elemanları kurumlarında aylıksız veya ücretsiz izinli sayılırlar ve bunların kadroları ile ilişkileri devam eder. Bu personel, talepleri halinde eski görevlerine atanırlar ve sözleşmeli statüde geçen süreleri kazanılmış hak derece ve kademelerinde veya kıdemlerinde değerlendirilir. Sözleşmeli personel statüsünde çalışmakta iken aile hekimi ve aile sağlığı elemanı statüsüne geçenlerden önceki sözleşmeli personel statüsüne dönmek isteyenler, eski kurumlarındaki boş pozisyonlara öncelikle atanırlar ve bu madde kapsamındaki çalışmaları hizmet sürelerinde dikkate alınır. Sözleşmeli olarak çalışmaya başlayanların, daha önce bağlı oldukları sosyal güvenlik kuruluşlarıyla ilişkileri aynı şekilde devam ettirilir. Ancak, her türlü prim, kesenek ve kurum karşılıkları bu fıkrada belirtilen ücretlerden kesilerek ilgili sosyal güvenlik kuruluşuna aktarılır. Bunlar önceki durumları çerçevesinde tedavi yardımlarından yararlanmaya devam ederler. - Sözleşme yapılan aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarına, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin B bendine göre belirlenen en yüksek brüt sözleşme ücretinin aile hekimi için 6 katını, aile sağlığı elemanı için 1,5 katını aşmamak üzere tespit edilecek tutar, çalışılan ay sonuçlarının ilgili sağlık idaresine bildiriminden itibaren onbeş gün içerisinde ödenir. Aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının durumları ve aile hekimliği uzmanlık eğitimi almış olup olmadıkları da dikkate alınmak suretiyle yapılacak ödeme tutarlarının tespitinde; çalıştığı bölgenin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi, aile sağlığı merkezi giderleri, tetkik ve sarf malzemesi giderleri, kayıtlı kişi sayısı ve bunların risk grupları, gezici sağlık hizmetleri ile aile hekimi tarafından karşılanmayan gider unsurları gibi kriterler esas alınır. Sağlık Bakanlığınca belirlenen standartlara göre, koruyucu hekimlik hizmetlerinin eksik uygulaması veya hasta sevk oranlarının yüksek olması halinde bu ödeme tutarından brüt ücretin % 20'sine kadar indirim yapılır. Sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi ücreti, aile sağlığı merkezi giderleri, tetkik ve sarf malzemesi giderleri ve gezici sağlık hizmetleri ödemelerinden Damga Vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılmaz. Görevlendirilme ile çalışacakların mali hakları Sözleşmeli çalışma dışında Sağlık Bakanlığı kendi personelini aile hekimliği uygulamaları için görevlendirmeye yetkilidir. Sözleşme ile çalıştırılmayıp da sadece görevlendirilen aile hekimi veya aile sağlığı elemanlarına ek ödeme yapılmayacaktır 209 sayılı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına Bağlı Sağlık Kuruluşları ile Esenlendirme Rehabilitasyon Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanun uyarınca . Bunlara, aylıklarına ve ücretlerine ilaveten, çalıştıkları günler dikkate alınarak sözleşme yapılan personele ödenen miktarın yarısını aşmamak üzere tespit edilecek tutarda ödeme yapılır. 3- HİZMET ESASLARI Aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde kişilerin aile hekimine kaydı yapılır. Bakanlıkça belirlenen süre sonunda kişiler aile hekimlerini değiştirebilirler. Her bir aile hekimi için kayıtlı kişi sayısı; asgarî 1000, azamî 4000'dir. Aralıksız iki ayı aşmayan süreyle kayıtlı kişi sayısı 1000'den az olabilir. Aile hekimliği hizmetleri ücretsizdir; acil haller hariç, haftada kırk saatten az olmamak kaydı ile ilgili aile hekiminin talebi ve o yerin sağlık idaresince onaylanan çalışma saatleri içinde yerine getirilir. Aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde acil haller ve mücbir sebepler dışında, kişi hangi sosyal güvenlik kuruluşuna tâbi olursa olsun, aile hekiminin sevki olmaksızın sağlık kurum ve kuruluşlarına müracaat edenlerden katkı payı alınır. Alınacak katkı payı tutarı Sağlık, Maliye ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarınca müştereken belirlenir. Aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde, diğer kanunların aile hekimliği hizmetleri kapsamındaki hizmetlerin sunumu ile sevk ve müracaata ilişkin hükümleri uygulanmaz. Yabancılar hakkında ilgili mevzuat hükümleri uygulanır. Aile hekimlerinin şahsî kayıtları ilgili il ve ilçe sağlık idare birimlerinde tutulur. Aile hekimlerinin kullandığı basılı veya elektronik ortamda tutulan kayıtlar, kişilerin sağlık dosyaları ile raporlar, sevk belgesi ve reçete gibi belgeler resmî kayıt ve evrak niteliğindedir. Bu kayıt ve belgeler, hekimin ayrılması veya kişinin hekim değiştirmesi halinde eksiksiz olarak devredilir. İlgili mevzuatta birinci basamak sağlık kuruluşları ve resmî tabiplerce düzenlenmesi öngörülen her türlü rapor, sevk evrakı, reçete ve sair belgeler, aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde aile hekimleri tarafından düzenlenir. 4- DENETİM, SORUMLULUK VE MAL BİLDİRİMİ Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygunluk ile diğer konularda Bakanlık, ilgili mülkî idare ve sağlık idaresinin denetimine tâbidir. Aile hekimi ve aile sağlığı elemanları, görevleriyle ilgili ya da görevleri başında işledikleri veya kendilerine karşı işlenen suçlarda Devlet memurları gibi kabul edilir. Aile hekimi ve aile sağlığı elemanları, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu gereğince mal bildiriminde bulunmakla YÖNETMELİKLER Aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının çalışma usul ve esasları; çalışılan yer, kurum ve statülerine göre öncelik sıralaması; aile hekimliği uygulamasına geçişe ve nakillere ilişkin puanlama sistemi ve sayıları; aile sağlığı merkezi olarak kullanılacak yerlerde aranacak fizikî ve teknik şartlar; meslek ilkeleri; iş tanımları; performans ve hizmet kalite standartları; hasta sevk evrakı, reçete, rapor ve diğer kullanılacak belgelerin şekli ve içeriği, kayıtların tutulması ile çalışma ve denetime ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarıyla yapılacak sözleşmede yer alacak hususlar ve bu Kanunda belirlenen esaslar çerçevesinde bunlara yapılacak ödeme tutarları ile bu ücretlerden indirim oran ve şartları, sözleşmenin feshini gerektiren nedenler, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak, Sağlık Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun Kanun No 5258 Kabul Tarihi Amaç ve kapsam MADDE 1. ? Bu Kanunun amacı; Sağlık Bakanlığının pilot olarak belirleyeceği illerde, birinci basamak sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi, birey ihtiyaçları doğrultusunda koruyucu sağlık hizmetlerine ağırlık verilmesi, kişisel sağlık kayıtlarının tutulması ve bu hizmetlere eşit erişimin sağlanması amacıyla aile hekimliği hizmetlerinin yürütülebilmesini teminen görevlendirilecek veya çalıştırılacak sağlık personelinin statüsü ve malî hakları ile hizmetin esaslarını düzenlemektir. Tanımlar MADDE 2. ? Aile hekimi; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir. Aile sağlığı elemanı; aile hekimi ile birlikte hizmet veren hemşire, ebe, sağlık memuru gibi sağlık elemanıdır. Personelin statüsü ve malî haklar MADDE 3. ? Sağlık Bakanlığı; Bakanlık veya diğer kamu kurum veya kuruluşları personeli olan uzman tabip, tabip ve aile sağlığı elemanı olarak çalıştırılacak sağlık personelini, kendilerinin talebi ve kurumlarının veya Bakanlığın muvafakatı üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın, sözleşmeli olarak çalıştırmaya veya bu nitelikteki Bakanlık personelini aile hekimliği uygulamaları için görevlendirmeye yetkilidir. Aile sağlığı elemanları, aile hekimi tarafından belirlenen ve Sağlık Bakanlığı tarafından uygun görülen, kurumlarınca da muvafakatı verilen Bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşları personeli arasından seçilir ve bunlar sözleşmeli olarak çalıştırılır. Bu suretle eleman temin edilememesi halinde, Sağlık Bakanlığı, personelini bu hizmetler için görevlendirebilir. İhtiyaç duyulması halinde, Türkiye'de mesleğini icra etmeye yetkili ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin A bendinin 4, 5 ve 7 numaralı alt bentlerindeki şartları taşıyan kamu görevlisi olmayan uzman tabip, tabip ve aile sağlığı elemanları; Sağlık Bakanlığının önerisi, Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine sözleşme yapılarak aile hekimliği uygulamalarını yürütmek üzere çalıştırılabilir. Sözleşmeli olarak çalışan aile hekimi ve aile sağlığı elemanları kurumlarında aylıksız veya ücretsiz izinli sayılırlar ve bunların kadroları ile ilişkileri devam eder. Bu personel, talepleri halinde eski görevlerine atanırlar ve sözleşmeli statüde geçen süreleri kazanılmış hak derece ve kademelerinde veya kıdemlerinde değerlendirilir. Sözleşmeli personel statüsünde çalışmakta iken aile hekimi ve aile sağlığı elemanı statüsüne geçenlerden önceki sözleşmeli personel statüsüne dönmek isteyenler, eski kurumlarındaki boş pozisyonlara öncelikle atanırlar ve bu madde kapsamındaki çalışmaları hizmet sürelerinde dikkate alınır. Kadroya bağlı olarak veya sözleşmeli personel pozisyonlarında görev yapan personelden Sağlık Bakanlığınca aile hekimi veya aile sağlığı elemanı olarak görevlendirilenlere, 209 sayılı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına Bağlı Sağlık Kuruluşları ile Esenlendirme Rehabilitasyon Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanun uyarınca ek ödeme yapılmaz. Bunlara, aylıklarına ve ücretlerine ilaveten, çalıştıkları günler dikkate alınarak aşağıdaki fıkrada belirlenen miktarların yarısını aşmamak üzere tespit edilecek tutarda ödeme yapılır. Sözleşme yapılan aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarına, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin B bendine göre belirlenen en yüksek brüt sözleşme ücretinin aile hekimi için 6 katını, aile sağlığı elemanı için 1,5 katını aşmamak üzere tespit edilecek tutar, çalışılan ay sonuçlarının ilgili sağlık idaresine bildiriminden itibaren onbeş gün içerisinde ödenir. Sözleşmeli olarak çalışmaya başlayanların, daha önce bağlı oldukları sosyal güvenlik kuruluşlarıyla ilişkileri aynı şekilde devam ettirilir. Ancak, her türlü prim, kesenek ve kurum karşılıkları bu fıkrada belirtilen ücretlerden kesilerek ilgili sosyal güvenlik kuruluşuna aktarılır. Bunlar önceki durumları çerçevesinde tedavi yardımlarından yararlanmaya devam ederler. Aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının durumları ve aile hekimliği uzmanlık eğitimi almış olup olmadıkları da dikkate alınmak suretiyle yapılacak ödeme tutarlarının tespitinde; çalıştığı bölgenin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi, aile sağlığı merkezi giderleri, tetkik ve sarf malzemesi giderleri, kayıtlı kişi sayısı ve bunların risk grupları, gezici sağlık hizmetleri ile aile hekimi tarafından karşılanmayan gider unsurları gibi kriterler esas alınır. Sağlık Bakanlığınca belirlenen standartlara göre, koruyucu hekimlik hizmetlerinin eksik uygulaması veya hasta sevk oranlarının yüksek olması halinde bu ödeme tutarından brüt ücretin % 20'sine kadar indirim yapılır. Sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi ücreti, aile sağlığı merkezi giderleri, tetkik ve sarf malzemesi giderleri ve gezici sağlık hizmetleri ödemelerinden Damga Vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılmaz. Kamuya ait taşınmazların kullanımı MADDE 4. ? Hazine, belediye veya il özel idaresine ait taşınmazlardan aile sağlığı merkezi olarak kullanılması uygun görülenler, Maliye Bakanlığı, belediye veya il özel idarelerince bu amaçla kullanılmak üzere doğrudan aile hekimine kiraya verilebilir. Hizmetin esasları MADDE 5. ? Aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde kişilerin aile hekimine kaydı yapılır. Bakanlıkça belirlenen süre sonunda kişiler aile hekimlerini değiştirebilirler. Her bir aile hekimi için kayıtlı kişi sayısı; asgarî 1000, azamî 4000'dir. Aralıksız iki ayı aşmayan süreyle kayıtlı kişi sayısı 1000'den az olabilir. Aile hekimliği hizmetleri ücretsizdir; acil haller hariç, haftada kırk saatten az olmamak kaydı ile ilgili aile hekiminin talebi ve o yerin sağlık idaresince onaylanan çalışma saatleri içinde yerine getirilir. Aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde acil haller ve mücbir sebepler dışında, kişi hangi sosyal güvenlik kuruluşuna tâbi olursa olsun, aile hekiminin sevki olmaksızın sağlık kurum ve kuruluşlarına müracaat edenlerden katkı payı alınır. Alınacak katkı payı tutarı Sağlık, Maliye ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarınca müştereken belirlenir. Aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde, diğer kanunların aile hekimliği hizmetleri kapsamındaki hizmetlerin sunumu ile sevk ve müracaata ilişkin hükümleri uygulanmaz. Yabancılar hakkında ilgili mevzuat hükümleri uygulanır. Aile hekimlerinin şahsî kayıtları ilgili il ve ilçe sağlık idare birimlerinde tutulur. Aile hekimlerinin kullandığı basılı veya elektronik ortamda tutulan kayıtlar, kişilerin sağlık dosyaları ile raporlar, sevk belgesi ve reçete gibi belgeler resmî kayıt ve evrak niteliğindedir. Bu kayıt ve belgeler, hekimin ayrılması veya kişinin hekim değiştirmesi halinde eksiksiz olarak devredilir. İlgili mevzuatta birinci basamak sağlık kuruluşları ve resmî tabiplerce düzenlenmesi öngörülen her türlü rapor, sevk evrakı, reçete ve sair belgeler, aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde aile hekimleri tarafından düzenlenir. Denetim, sorumluluk ve mal bildirimi MADDE 6. ? Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygunluk ile diğer konularda Bakanlık, ilgili mülkî idare ve sağlık idaresinin denetimine tâbidir. Aile hekimi ve aile sağlığı elemanları, görevleriyle ilgili ya da görevleri başında işledikleri veya kendilerine karşı işlenen suçlarda Devlet memurları gibi kabul edilir. Aile hekimi ve aile sağlığı elemanları, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu gereğince mal bildiriminde bulunmakla yükümlüdür. Ağız ve diş sağlığı hizmetleri MADDE 7. ? Kişilerin ağız ve diş sağlığını korumak ve bu hizmetlerin daha etkili ve verimli yürütülmesini sağlamak amacıyla, Sağlık Bakanlığınca tespit edilecek illerde pilot uygulama yapılır. Bu hizmetler karşılığında yapılacak ödemelerin, hizmetten yararlananların ilgisine göre bağlı bulundukları kurum bütçelerinden veya sosyal güvenlik kuruluşlarından karşılanması ile diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar Maliye, Sağlık ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıkları tarafından müştereken belirlenir. Yönetmelikler MADDE 8. ? Aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının çalışma usul ve esasları; çalışılan yer, kurum ve statülerine göre öncelik sıralaması; aile hekimliği uygulamasına geçişe ve nakillere ilişkin puanlama sistemi ve sayıları; aile sağlığı merkezi olarak kullanılacak yerlerde aranacak fizikî ve teknik şartlar; meslek ilkeleri; iş tanımları; performans ve hizmet kalite standartları; hasta sevk evrakı, reçete, rapor ve diğer kullanılacak belgelerin şekli ve içeriği, kayıtların tutulması ile çalışma ve denetime ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarıyla yapılacak sözleşmede yer alacak hususlar ve bu Kanunda belirlenen esaslar çerçevesinde bunlara yapılacak ödeme tutarları ile bu ücretlerden indirim oran ve şartları, sözleşmenin feshini gerektiren nedenler, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak, Sağlık Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Yürürlük MADDE 9. ? Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 10. ? Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. Instagram'dan takip etmek için tıklayınız
Ceza yönetmeliği’ olarak bilinen Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği, Danıştay’ın başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi AYM tarafından iptal edildi. AYM, CHP’nin 2008’de aynı konudaki başvurusunu reddetmişti. Birlik ve Dayanışma Sendikası’nın Temmuz 2021’de açtığı dava üzerine Danıştay 2’nci Dairesi Anayasa’ya aykırılık’ gerekçesini haklı buldu. Danıştay, Anayasa’nın 38’nci maddesinin 1’inci fıkrasına Kimse işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz dayandı ve “Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları da kanunun suç saymadığı şekilde cezalandırılamaz” hükmüyle AYM’ye gitti.
MESUDE ERŞAN mesudersan [email protected] Anayasa Mahkemesi AYM Aile Hekimliği Kanunu’nun 8’inci maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan sözleşmenin feshini gerektiren nedenler’ ibaresinin iptaline hükmetti. Danıştay’ın başvurusu üzerine karar oybirliğiyle alındı. AYM, CHP’nin 2008’de aynı konudaki başvurusunu reddetmişti. Fotoğraf İstanbul Tabip Odası Birlik ve Dayanışma Sendikası’nın Temmuz 2021’de açtığı dava üzerine Danıştay 2’nci Dairesi Anayasa’ya aykırılık’ gerekçesini haklı buldu. Danıştay, Anayasa’nın 38’nci maddesinin 1’inci fıkrasına Kimse işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz dayandı ve “Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları da kanunun suç saymadığı şekilde cezalandırılamaz” hükmüyle AYM’ye gitti. AYM, 14 yıl sonra sonra bu kez farklı bir karar verdi. Resmi Gazete’de 5 Ağustos’ta yayımlanan kararında ceza yönetmeliğiyle yeniden düzenlenen Aile Hekimliği Kanunu’nun 8’inci maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan sözleşmenin feshini gerektiren nedenler’ ibaresinin iptaline hükmetti. Şimdiyse gözler Danıştay’da. Danıştay’ın geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren ceza yönetmeliğini de değiştirmesi bekleniyor. Milletvekili Şeker AYM başvurana göre karar veriyor Sağlıkta Dönüşüm Projesi’ne karşı birlikte mücadele eden Türk Tabipleri Birliği TTB, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası SES, Kamu Emekçileri Sendikaları Konferasyonu’nun KESK eylemlerine rağmen Aile Hekimliği Kanunu 24 Kasım 2004’de TBMM’den çıkmıştı. Bunun üzerine CHP de 2005’de kanunun 8’inci maddesinin, 2’nci fıkrasındaki sözleşmenin feshini gerektiren nedenler’ ibaresinin anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesini için AYM’ye gitmişti. AYM de üç yıl bekledikten sonra 2008’de oy çokluğuyla başvuruyu reddetmişti. CHP İstanbul milletvekili Dr. Ali Şeker, partisinin Aile Hekimliği Sözleşmesi’nin feshini gerektiren nedenlerin yönetmelikle belirlenemeyeceği gerekçesiyle AYM’ye başvurduğunu hatırlattı “Aynı itirazı Danıştay yapınca AYM oybirliğiyle kabul etti. Kimin AYM’ye başvurduğuna göre kararın değişebildiğini de gördük!” 17 yıl zaman kaybı Diken’e konuşan Şeker, Şubat 2005’de CHP olarak AYM’ye başvurduklarını, 2008’de ret kararının oy çokluğuyla altıya beş alındığını söyledi. Yaklaşık 17 yıl zaman kaybedildiğini belirten Şeker, şöyle devam etti “Genelde iktidar düzenleme yaparken mümkün olduğunca yönetmeliklerle keyfiliği kullanmak istiyor. Çünkü yönetmelik bir bakanın imzası, cumhurbaşkanının onayıyla hemen yürürlüğe giriyor. TBMM ise baypas ediliyor.” Aile hekimlerine ceza yönetmeliği’yle çalışma hakkı hürriyetlerinin ellerinden alındığını söyleyen Şeker, şöyle devam etti “Haksız fesihler yaşandı, disiplin soruşturmaları yapıldı. Çok sayıda aile hekimi mağdur edildi. Bu keyfi yönetim anlayışının getirdiği bir dayatma. AYM’nin 2008’de hukuğa uygun karar vermemesi mağduriyetlere sebebiyet verdi. AYM’nin kararı mağduriyetlerin düzeltilmesi için olumlu bir adım. Çünkü kararları oy birliğiyle alındı. Kararlarında, çalışma hürriyetinin ve kanunla belirlenmesi gereken yetkilerin yönetmeliğe bırakılmamasına da vurgu var.” Mevzuat sorunlu ve yetersiz! Şanlıurfa Aile Hekimleri Derneği Başkanı ve Birlik ve Dayanışma Sendikası’nın yeni üyesi Dr. Yusuf Eryazğan, aile hekimliğiyle ilgili mevzuatın başından beri sorunlu olduğunu söyledi. Alanın yönetmeliklerle yönetilmeye çalışıldığını söyleyen Eryazğan, şunları dedi “Yönetmelikler de sorunlu. Bu mevzuatı hazırlayan hukuk müşavirliği, aile hekimlerine, meslek örgütlerine karşı binlerce dava kaybetti. Bu aslında bir kamu zararı. Yönetmelik AYM tarafından iptal edildiğine göre yeni kanun hazırlanırken, meslek örgütlerine ve aile hekimlerine mutlaka sorulmalı.” Sağlık Ekonomisi uzmanı Dr. Onur Çeçen ise kararı şöyle yorumladı “Teşkilat yasası Kanun Hükmünde Kararnameyle KHK düzenlenen kamu kurumlarından bile beter bir düzenleme yapılanması mevcut. Kadife eldivende demir yumruk. Birinci basamak 1961’de yürürlük maddesi hariç 33 maddede, lojmandan özlük haklarına birçok konuyu düzenlerken 2004’te sekiz madde ve yönetmeliklerle ülkenin dört bir yanında yer alan sağlık kurumları ve sağlık çalışanları yönetilmeye çalışılıyor. En basitinden bir sağlık kurumu düşünün içinde çalışan temizlik personeli kanunda yok. Temizlik personeli istihdamı keyfiyete bırakılmış.” TTB Bu bir kazanım Konuyla ilgili açıklama yayınlayan TTB ise, şunları kaydetti “Cumhurbaşkanlığı tarafından 30 Haziran 2021’de yayımlanan, aile sağlığı merkezi çalışanları üzerinde yarattığı baskı nedeniyle ceza yönetmeliği’ olarak adlandırılan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı Türk Tabipleri Birliği’nin TTB de içinde olduğu sağlık emek-meslek örgütleri tarafından açılan davada ilk kazanım elde edildi.” 30 Haziran 2021’de Resmî Gazete’de yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin hukuka aykırı pek çok hükmünün iptali ve öncelikle yürütmesinin durdurulması istemiyle TTB ve sağlık emek örgütleri tarafından dava açılmıştı. İptali istenen düzenlemeler arasında, yönetmeliğin Sözleşmelerin Yenilenmemesi’ başlıklı 7’nci, Sözleşmenin Feshi’ başlıklı 10’uncu ve Sözleşmenin İhtaren Sona Erdirilmesi’ başlıklı 11’inci maddelerinin ve yönetmeliğin ekinde yer alan Ek 3-Aile Hekimliği Uygulamasında Uygulanacak İhtar Puanı Cetveli’ de yer almaktadır. Davada ayrıca bu maddelerin dayanağı olan 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nun 8’inci maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan, sözleşmenin feshini gerektiren nedenler’ ibaresinin Anayasa’ya aykırılığı iddiası da ciddi bulunarak iptali istemiyle AYM’ye başvurulması da talep edilmişti. Danıştay 2’nci Dairesi, TTB ve diğer sağlık emek örgütlerince ileri sürülen Anayasa’ya aykırılık iddialarını ciddi bularak Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. AYM oy birliğiyle aldığı söz konusu kararında Anayasa’nın 70. maddesinde yer alan “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir” şeklinde belirtilen hakkın sadece kamu hizmetlerine girmeyi değil kamu hizmetlerinde bulunmayı/kalmayı da güvence altına aldığı, sağlık çalışanının sözleşmesinin feshedilmesi suretiyle kamu hizmetinden çıkarılması sonucunu doğuran kuralın kamu hizmetlerine girme hakkına yönelik bir sınırlama getirdiği, Anayasa’nın 49. maddesinde “Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir” denilmek suretiyle herkesin çalışma hakkına sahip olduğunun hüküm altına alındığı, 5258 sayılı kanunun 3. maddesi uyarınca Türk vatandaşı olmayan kişilerin de anılan kanun kapsamında sağlık çalışanı olarak görevlendirilebilmesinin mümkün olduğu gözetildiğinde sözleşmenin feshini gerektiren nedenlerin yönetmelikle düzenlenmesini öngören kuralın Türk vatandaşı olmayan sağlık çalışanlarının da çalışma hakkını sınırladığı, Anayasa’nın 13. maddesinde temel hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sınırlanacağının hüküm altına alındığı, buna göre temel hak ve özgürlükleri sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olmasının yeterli olmayıp yasal kuralların keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir düzenlemeler niteliğinde olması gerekeceği, Temel hak ve özgürlükleri sınırlayan kanunun bu niteliklere sahip olmasının Anayasa’nın 2. maddesinde güvenceye alınan hukuk devleti ilkesinin de gereği olduğu, hukuk devletinde kanuni düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerektiği, Kanunda bulunması gereken bu niteliklerin hukuki güvenliğin sağlanması bakımından da zorunlu olduğu, Yönetmeliklerle değil, yasalarla belirlenir kararı Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının sözleşmelerinin feshini gerektiren nedenlerin Cumhurbaşkanınca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceğine ilişkin kuralın, yaptırım konusu eylemleri belirlememek suretiyle ilgililerin hangi somut fiil ve olguya dayanılarak sözleşmelerinin feshedileceğini belirli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine yasal çerçevede imkân tanımadığı, sağlık çalışanlarının kamu hizmetlerine girme ve çalışma haklarını sınırlayan sözleşmenin feshini gerektiren nedenlere ilişkin genel ilkelerin ortaya konulup kanuni çerçevenin çizilmediği, konunun bütün ayrıntılarıyla düzenlenmesi yönetmeliğe bırakılmak suretiyle yürütmeye sınırsız, belirsiz, geniş bir düzenleme yetkisi tanındığı, bu itibarla kamu hizmetlerine girme ve çalışma hakkına sınırlama getiren kuralın belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir nitelikte olmadığı ve bu yönüyle kanunilik şartını taşımadığı, Anayasa’nın 7. maddesinde “Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez” denildiği, yasama yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olması ve bu yetkinin devredilememesinin, kuvvetler ayrılığı ilkesinin gereği olduğu, türevsel nitelikteki düzenleyici işlemler bakımından kural olarak kanun koyucunun genel ifadelerle yürütme organını yetkilendirmesi yeterli olmakla birlikte Anayasa’da kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda genel ifadelerle yürütme organına düzenleme yapma yetkisi verilmesinin yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesine aykırılık oluşturabildiği, bu nedenle Anayasa’da yer alan temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması, vergi ve benzeri mali yükümlülüklerin konması ve memurların atanması, özlük hakları gibi münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda kanunun temel esasları, ilkeleri ve çerçeveyi belirlemiş olması gerektiği; kuralda Anayasa’nın kanunla düzenlenmesini öngördüğü ve temel hakların sınırlandırılmasına ilişkin olan aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının sözleşmelerinin feshini gerektiren nedenlere ilişkin olarak genel ilkeler ortaya konulmadan, kanuni çerçeve çizilmeden, sözleşmenin feshini gerektiren durumlar genel hatlarıyla da olsa belirlenmeden, ilgili hususların tamamının düzenlenmesinin yönetmeliğe bırakılması suretiyle yürütmeye sınırsız, belirsiz, geniş bir düzenleme yetkisi tanındığı, bu itibarla kuralın yasama yetkisinin devredilemezliği ilkesiyle de bağdaşmadığı gerekçesiyle 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nun 8. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “sözleşmenin feshini gerektiren nedenler” ibaresinin iptaline karar verdi. Kararda ayrıca 5258 sayılı kanunun 8’nci maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan sözleşmenin feshini gerektiren nedenler’ ibaresinin iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edecek nitelikte görüldüğünden iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesinin uygun görüldüğü de belirtildi.
Ceza yönetmeliği’ olarak bilinen Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği, Danıştay’ın başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi AYM tarafından iptal edildi. AYM, CHP’nin 2008’de aynı konudaki başvurusunu reddetmişti. Fotoğraf İstanbul Tabip Odası Birlik ve Dayanışma Sendikası’nın Temmuz 2021’de açtığı dava üzerine Danıştay 2’nci Dairesi Anayasa’ya aykırılık’ gerekçesini haklı buldu. Danıştay, Anayasa’nın 38’nci maddesinin 1’inci fıkrasına Kimse işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz dayandı ve “Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları da kanunun suç saymadığı şekilde cezalandırılamaz” hükmüyle AYM’ye gitti. Diken’de yer alan habere göre, AYM 14 yıl sonra bu kez farklı bir karar verdi. Resmî Gazete’de yayımlanan kararında ceza yönetmeliğiyle yeniden düzenlenen Aile Hekimliği Kanunu’nun 8’inci maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan sözleşmenin feshini gerektiren nedenler’ ibaresinin iptaline hükmetti. Karar oybirliğiyle alındı. Bu kararla, yasaya aykırı ceza puanları da iptal oldu. Milletvekili Şeker AYM başvurana göre karar veriyor Sağlıkta Dönüşüm Projesi’ne karşı birlikte mücadele eden Türk Tabipleri Birliği TTB, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası SES, Kamu Emekçileri Sendikaları Konferasyonu’nun KESK eylemlerine rağmen Aile Hekimliği Kanunu 24 Kasım 2004’de TBMM’den çıkmıştı. Bunun üzerine CHP de 2005’de kanunun 8’inci maddesinin, 2’nci fıkrasındaki sözleşmenin feshini gerektiren nedenler’ ibaresinin anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesini için AYM’ye gitmişti. AYM de üç yıl bekledikten sonra 2008’de oy çokluğuyla başvuruyu reddetmişti. CHP İstanbul milletvekili Dr. Ali Şeker, partisinin Aile Hekimliği Sözleşmesi’nin feshini gerektiren nedenlerin yönetmelikle belirlenemeyeceği gerekçesiyle AYM’ye başvurduğunu hatırlattı “Aynı itirazı Danıştay yapınca AYM oybirliğiyle kabul etti. Kimin AYM’ye başvurduğuna göre kararın değişebildiğini de gördük!” 17 yıl zaman kaybı Diken’e konuşan Şeker, Şubat 2005’de CHP olarak AYM’ye başvurduklarını, 2008’de ret kararının oy çokluğuyla altıya beş alındığını söyledi. Yaklaşık 17 yıl zaman kaybedildiğini belirten Şeker, şöyle devam etti “Genelde iktidar düzenleme yaparken mümkün olduğunca yönetmeliklerle keyfiliği kullanmak istiyor. Çünkü yönetmelik bir bakanın imzası, cumhurbaşkanının onayıyla hemen yürürlüğe giriyor. TBMM ise baypas ediliyor.” Aile hekimlerine ceza yönetmeliği’yle çalışma hakkı hürriyetlerinin ellerinden alındığını söyleyen Şeker, şöyle devam etti “Haksız fesihler yaşandı, disiplin soruşturmaları yapıldı. Çok sayıda aile hekimi mağdur edildi. Bu keyfi yönetim anlayışının getirdiği bir dayatma. AYM’nin 2008’de hukuğa uygun karar vermemesi mağduriyetlere sebebiyet verdi. AYM’nin kararı mağduriyetlerin düzeltilmesi için olumlu bir adım. Çünkü kararları oy birliğiyle alındı. Kararlarında, çalışma hürriyetinin ve kanunla belirlenmesi gereken yetkilerin yönetmeliğe bırakılmamasına da vurgu var.” Mevzuat sorunlu ve yetersiz! Şanlıurfa Aile Hekimleri Derneği Başkanı ve Birlik ve Dayanışma Sendikası’nın yeni üyesi Dr. Yusuf Eryazğan, aile hekimliğiyle ilgili mevzuatın başından beri sorunlu olduğunu söyledi. Alanın yönetmeliklerle yönetilmeye çalışıldığını söyleyen Eryazğan, şunları dedi “Yönetmelikler de sorunlu. Bu mevzuatı hazırlayan hukuk müşavirliği, aile hekimlerine, meslek örgütlerine karşı binlerce dava kaybetti. Bu aslında bir kamu zararı. Yönetmelik AYM tarafından iptal edildiğine göre yeni kanun hazırlanırken, meslek örgütlerine ve aile hekimlerine mutlaka sorulmalı.” Sağlık Ekonomisi uzmanı Dr. Onur Çeçen ise kararı şöyle yorumladı “Teşkilat yasası Kanun Hükmünde Kararla KHK düzenlenen kamu kurumlarından bile beter bir düzenleme yapılanması mevcut. Kadife eldivende demir yumruk. Birinci basamak 1961’de yürürlük maddesi hariç 33 maddede, lojmandan özlük haklarına birçok konuyu düzenlerken 2004’de 8 madde ve yönetmeliklere ülkenin dört bir yanında yer alan sağlık kurumları ve sağlık çalışanları yönetilmeye çalışılıyor. En basitinden bir sağlık kurumu düşünün içinde çalışan temizlik personeli kanunda yok. Temizlik personeli istihdamı keyfiyete bırakılmış.” TTB Bu bir kazanım Konuyla ilgili açıklama yayınlayan TTB ise, şunları kaydetti “Cumhurbaşkanlığı tarafından 30 Haziran 2021’de yayımlanan, aile sağlığı merkezi çalışanları üzerinde yarattığı baskı nedeniyle ceza yönetmeliği’ olarak adlandırılan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı Türk Tabipleri Birliği’nin TTB de içinde olduğu sağlık emek-meslek örgütleri tarafından açılan davada ilk kazanım elde edildi.” 30 Haziran 2021’de Resmî Gazete’de yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin hukuka aykırı pek çok hükmünün iptali ve öncelikle yürütmesinin durdurulması istemiyle TTB ve sağlık emek örgütleri tarafından dava açılmıştı. İptali istenen düzenlemeler arasında, yönetmeliğin Sözleşmelerin Yenilenmemesi’ başlıklı 7’nci, Sözleşmenin Feshi’ başlıklı 10’uncu veSözleşmenin İhtaren Sona Erdirilmesi’ başlıklı 11’inci maddelerinin ve yönetmeliğin ekinde yer alan Ek 3-Aile Hekimliği Uygulamasında Uygulanacak İhtar Puanı Cetveli’ de yer almaktadır. Davada ayrıca bu maddelerin dayanağı olan 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nun 8’inci maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan, sözleşmenin feshini gerektiren nedenler’ ibaresinin Anayasa’ya aykırılığı iddiası da ciddi bulunarak iptali istemiyle AYM’ye başvurulması da talep edilmişti. Danıştay 2’nci Dairesi, TTB ve diğer sağlık emek örgütlerince ileri sürülen Anayasa’ya aykırılık iddialarını ciddi bularak Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.
HekimTek Çalışan Aile Hekimleri BildirisiAbone Ol Aile Hekimliği Uygulaması Ülkemizde 2005 yılında başlamıştır. 2010 yılı sonunda tüm illerimizde geçiş tamamlanmıştır. Günümüze kadar gerek mevzuat, gerek uygulama anlamında çok büyük, çok hızlı değişmeler yaşanmıştır ve yaşanmaya devam etmektedir. Sahadaki uygulayıcı olan Aile Hekimleri bu süreç içinde uyum sağlayan, sağlamaya çalışan, bu arada sorunları ortaya koyan, duyurmaya çalışan, düzelmesi için uğraş veren konumundadır. Uygulamanın her basamağında şüphesiz büyük emekler verilmekle birlikte en doğruya ve standartlara ulaşma çabası ile, uygulama içinde mağduriyetler yaşanmaması çabası ile Aile Hekimlerinin rolünün büyüklüğü aşikardır. Hal böyle iken yaşanan sıkıntılar anında mail gruplarıyla, sosyal paylaşım gruplarıyla, kurumsal görüşmelerle paylaşılmakta ve çözüm önerileri de beraberlerinde sunulmaktadır. Tüm bunların yanında Tek Çalışan Aile Hekimlerinin genelin dışında da yine bazıları mevzuattan, bazıları uygulamadan kaynaklanan sorunları mevcuttur. Aksayan yönlerin düzelmesi çok önemlidir. Bu bildiri Yeni Yapılandırılan Aile Hekimliği Mevzuat Çalışmaları açısından Tek Çalışan Aile Hekimlerinin tek çalışıyor olmaktan kaynaklanan sorunlarını ortaya koymak, çözüm önerilerinde bulunmak ve düzeltmelerin çıkacak mevzuata eklenerek mağduriyetimizin giderilmesi amacıyla AHEF’e ve Bakanlığımıza sunulmak üzere hazırlanmıştır. 1 Güvenlik Tek hekimli Aile Sağlığı Merkezlerinde “güvenlik” ilk sıradaki sorundur. Bir Aile Hekimi ve bir Aile Sağlığı Elemanından oluşan birimde mevzuatta olmamasına rağmen uygulama zorunluluğundan çalıştırılan bir personel var. Yani toplamda 2 ya da 3 kişi. Aile Hekimi bir odada, Aile Sağlığı Elemanı farklı bir odada hizmet veriyor. Her ne kadar çalışan personel hizmetli-temizlik işçisi olarak alınmış olsa da öncelikli görevi ön büro yani hasta kabul oluyor. Hastanelerde profesyonel kadro, emniyet güçleri, güvenlik şirketi olduğu halde bile sürekli şiddet olaylarıyla karşılaşırken, belki de hayatında daha önce hiç çalışmamış bir kişinin karşılamada durduğu ve içeride ayrı odalarda birer kişinin çalıştığı ortamda güvenlikten bahsedilemez. Her an can korkusuyla, hekimlerin yanında şiddetten korunma amaçlı yöntemlerle hizmet verilmeye çalışılması zulüm gibi gelmektedir. Her an kim bağırdı, kim ne isteyecek, kim beni tehdit edecek, hatta öldürülecek miyim? psikolojisiyle bir doktordan ne kadar verim alınabilir. Tek Aile Hekimliği çalışanları işte bu güvenlik sorunu, sürekli mobbing ve iş yükü fazlalığı nedeniyle kronik yorgunluk, tükenmişlik sendromu yaşamaktadırlar. Güvenlik sorununun çözümü; herkesin kendi sağlık sorumluluğunu almasındadır. Uygunsuz davrananın sağlık hakkı etkilenmelidir, ASMde hizmet veren kişilerin de hakları olduğunu bilinmelidir, ciddi, caydırıcı cezalar anında uygulanmalıdır. 2 İzin-rapor Yerimize birini bulmak sorun, bulanlar çeşitli gerekçelerle kabul edilmiyor mobil gün ve saatleri, ASMlerin birbirine uzaklığı gibi, yerine bakma koşulları mevzuatta belirtilmediği halde yarım gün gidilip bakacak gibi şifai ve sıkıntılı bir uygulama mevcut. İzin alan hekim pozisyonuna görevlendirme yapılıp yapılmadığına da bakılmaksızın ücret kesintisi yapılmaktadır. Halbuki çok hekimli ASMlerde aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının izin alması halinde kimse ne konum değişikliği yapmak zorundadır ne de kendi hastasını ihmal etmek. İzin-rapor gibi durumlarda yerine birinin bulunması tek çalışan hekimlerin ASMinde çok büyük bir sorun teşkil etmektedir. Özellikle Bakanlığın zorunlu tuttuğu, vilayet onayıyla görevlendirildiğimiz “bir programa bağlı eğitimlerde” ki bu hizmet içi eğitimdir, yerine birinin bulunması ya da ücret kesintisi yapılmasını mobbing olarak hissetmekteyiz. Tek çalışılan ASMlerde izin-rapor ve Bakanlık eğitimlerinde yerine birini bulmak zorunluluğunun kaldırılması bir çözüm olarak görünmektedir. 3 Cari Gider Dengesizliği Çok hekimli ASMde aynı masraflar bölüşülürken, tek hekimli ASMlerde aynı masrafı tek kişi karşılamaktadır. 1. Kira 2. Isınma Kömür-Doğalgaz 3. İşçi Ücreti, Primi, Vergisi 4. Elektrik-Su-Telefon-İnternet 5. Tıbbi Sarf Malzemesi Ve İlaç Giderleri 6. Temizlik Malzemeleri 7. Kırtasiye Giderleri 8. Jeneratör Bakım Ve Yakıtı 9. Bakım Ve Onarım İşleri Tek başına çalışan aile hekimleri için istisnai düzenlemeler yapılmalıdır. Tek kişilik ASM’de çalışan hekimler ile çok kişilik ASMlerde çalışan hekimlere aynı koşullarda cari gider ödenmesi adaletsiz bir uygulama olarak görülmektedir. Tek hekim çalışılması Aile Hekimliği Uygulamasının ruhuna aykırı görünmektedir. Hekime düşen nüfusun azaltılıp en az 2 hekim olacak şekilde çalışılması ve bu arada ücretin aynı kalmasının sağlanması ya da Cezaevi hekimleri gibi uygulanacak katsayı artışı ile bu sorun çözülecektir. 4 İş yükü fazlalığı Koruyucu sağlık hizmetine vakit yetmemektedir. ve iş yükü analizi iyi yapılarak mevcut nüfuslara göre zaten fazla olan görevlerine her gün yenileri eklenmemelidir. ü 15-49 Yaş Kadın İzlemleri ü Aile Planlaması Hizmetleri ü Gebe İzlemleri-Aşılamaları ü Bebek İzlemleri ü Bebek Aşılamaları ü Topuk Kanı İşlemleri ü Kişi Kayıtları ü Ev Halkı Tespit Kayıtları ü Kronik Hastalıklar İzlemleri ü Hasta Muayenesi ü Misafir Hasta İşlemleri ü Filyasyon ü Raporlar ü Sağlam çocuk taramaları ü Mobil Hizmet ü Defin İşlemleri ü Adli Nöbet ü Laboratuvar İşlemleri ü Enjeksiyon ü Pansuman ü Program Güncellemeleri ü ESK dan veri alma-veri gönderme kaydetme ü KDS Kontrolü ü KPS Bilgilerinin Kontrolü ü Medulaya Reçete Gönderme ü Müdürlükten evrak alma-okuma-değerlendirme-cevap yazma-evrak teslimi ü Aşı-Malzeme talebi ve Müdürlükten gidilip alınması ü ASMnin tıbbi olmayan sarf malzemelerinin, tıbbi sarf malzemelerin takibi, sürekliliğin sağlanması, bunların alım işlemleri ü Elektrik, su, telefon, internet hizmetlerinin sürekliliğinin takibi ve fatura ödeme işlemleri ü Kömür alımı, kalorifer yakılmasını sağlama ü Jeneratör Bakım ve Yakıtı ü Tıbbi ve diğer demirbaş temini, bakımı ü Sigortalı temizlik amaçlı personel çalıştırma ü Çalışan personelin eğitimi ü Prim ve vergilerin ödenmesi ü Muhasebeciyle anlaşarak, muhasebe ücretinin ödenme işlemleri 5 Personel sıkıntısı SGK kurallarına göre personeli 2 saat çalıştırıp 2 saatlik parttime sigorta yaptırısak vereceğimiz maaş 150 tl, sigorta primi ile 250 tl yi bulduğu için kimse ayda 150 tl ye evinden kalkıp da hergün 2 saat gelmiyor. Tüm gün çalıştırıp tam sigorta yaptırırsak maliyet 1100 tl ye çıkıyor, cari gider 1400 tl olunca geriye kalan 300 tl gibi az bir bütçe ile de ASMnin diğer masrafları karşılanmıyor. SGK korkusu ile başvurulan hileler de insanı sürekli şikayet korkusuna bırakıyor. Tek hekimlerin cari giderlerinde farklı kıstaslar olmalı. Tek hekim çalışanlar haftada 10 saat çalışacak temizlik görevlisi aslında yeterli iken pratikte hem işleyiş hem de güvenlik açısından tam gün bir personel çalışmak zorunda kalmaktadır. Hasta Kabul olmadan diğer işlemler yapılamaz. Sadece 2 kişi varken bile vatandaş sıra kavgası yapıyor, bir düzenleme olması ve bu işlerle dışarıda birinin ilgilenmesi gerek. Bu kişinin olmaması ya da bu konuda tecrübeli olmaması zaten hekimin tüm enerjisini almaktadır. Vatandaş yoldan geçerken bedava diye ha bire hekime bir şey sormaktadır. Danışma rolü üstlenen hekim kendi işine de doğru dürüst odaklanamamaktadır. Aslında bir tıbbi sekreter gereklidir. Kalabalık ASMlerde giriş bankosundan bu sorularına cevap alıp dönmek zorundalarken, tek hekimli ASMde hekimi görmeden gitmek istememe, direk muayene odasına girip, alakasız bir konuda hekimin asenin bütün enerjisinin almayı hak görmeleri. 6 ASM dışı hizmetler ASM dışı hizmetler için tek çalışılan ASMlerde, Merkeze uzaklığa da bağlı olarak daha çok vakit gerekmektedir. Bu dış işler için bir kişinin çıkıp diğerinin ASMde kalması, hizmetlerin yerine getirilmesi açısından örneğin ev ziyareti, asla tek kişiyle gerçekleştirilebilecek bir hizmet değildir da, güvenlik açısından da sorun teşkil etmektedir. 7 Mobil günlerinde hizmet aksaması Tek hekimli aile sağlığı merkezinde Mobil hizmet günleri veya zaman diliminde ASM kapalı olduğu için mobil bölgede olmayan hastaların tepki ve hatta şikayetiyle karşı karşıya kalınmakta. Sadece muayene değil, yetersiz personel sebebiyle enjeksiyon, pansuman, bebek-çocuk izlem ve takibi ve aşılama gibi koruyucu hizmetler de aksamakta; bu durum aile hekimi ve ASEnin sorumluluklarını yerine getirmesine rağmen performans kesintisiyle karşılaşmalarına sebep olabilmektedir. 8 Hasta sayısı düşüklüğü Tek hekimli birimler merkeze 15 kmden daha yakın olsalar bile daha çok köy-kasabada kurulu oldukları için ve merkezde yaşayan insanların mantıken merkez dururken köye gidip hizmet alıp tekrar merkeze dönüp ilaç vb ihtiyaçlarını karşılaması imkansızdır. Kaldı ki köy ve kasabadaki vatandaş da zaten ilaç için vs merkeze gitmem gerekecek diyerek kayıtlarını merkezdeki birimlere aldırma eğilimindedirler. Hal böyle olunca tek hekimli ASMlerde hekimin de ASEnin de çalışma performansı özverili bir şekilde sürerken bu durumun morallerine ve aylık gelirlerine tam tersi yansıması kaçınılmazdır. 9 Sınıf atlamada zorluğu D sınıfı ve C sınıfı olmak istense ek personel alınmalı ki ona verilecek ssk-muhasebe ücreti alınacak 280 tl den fazla ki, sınıf atlamak için gerekli tek kriter bu değil, başka yapılması gereken masraflar da mevcut. C grubu olurken ek personel istenmemesi önerimizdir. ÖNERİLER 1 Güvenlik açısından ASM hizmet düzenini bozan, şiddet içeren davranışları olan kişilere acilen ve caydırıcı yaptırımlar uygulanması, sağlık hakkının kısıtlanması. 2 Tek çalışılan ASMlerde izin-rapor ve Bakanlık eğitimlerinde yerine birini bulmak zorunluluğunun kaldırılması, ücret kesintisi yapılmaması. 3 Tek hekim çalışılması Hekim Seçme açısından Aile Hekimliği Uygulamasının ruhuna aykırı görünmektedir. Hekime düşen nüfusun azaltılıp en az 2 hekim olacak şekilde çalışılması ve bu arada ücretin aynı kalmasının sağlanması ya da Cezaevi hekimleri gibi uygulanacak katsayı artışı yapılması, bu katsayının ASMde çalışan Aile Hekimi sayısına göre ayarlanması. 4 İş yükü analizi yapılarak mevcut nüfuslara göre zaten fazla olan görevlere her gün yenileri eklenmemesi. 5 C grubunda ek personel istenmemesi. 6 Güvenlik ve personel sıkıntısı düşünülerek tek hekimli ASMlere Bakanlığımız tarafından temizlik veya güvenlik görevlisi verilmesi. Dr. Esin ÇALIŞKAN AKAHED Aksaray Aile Hekimleri Derneği aile hekimi aile hekimleri tek çalışan aile hekimleri bildirisiBu haberler de ilginizi çekebilir
aile hekimliğinde çalışan temizlik personelin hakları